Soykırımcı terörist rejim ordusunun Gazze’yi tümüyle işgale yönelik harekâta başladığına dair haberler düştü medyaya.

İşgalci Siyonistler, Trump’ın da desteğiyle şehri tümüyle boşaltıp Yahudi yerleşimleri kurmayı planlıyor

2 milyon 400 bin kişinin yaşadığı Gazze şehrinden 100 bin kişinin ayrıldığını övünerek söylüyor Netanyahu.

Resmi rakamlar 65 bin kadar kişinin hayatını kaybettiğini söylese de gözlemciler Gazze’den en az 600 bin kişinin eksildiğini ve bunun büyük kısmının ya öldürüldüğünü ya da alıkonulduğunu ifade ediyorlar.

Yaralı sayısının resmi olarak 200 bini aştığı belirtilirken, açlıktan ölenlerin sayısında da kritik bir artış olduğu açıklanıyor.

Böyle bir ortamda İslami direniş hareketleri savaşçıları, kimsenin beklemediği bir dirençle karşılıyor işgalci teröristleri.

Her gün kayıp veriyorlar, kayıp verdikçe de kuduruyorlar.

Dünya bir yol ayırımına gelmişken, ablukayı kırmak için gemiler değil artık filolar yola çıkmışken, kan içici soykırımcı Siyonist ve soykırım destekçileri ellerini çabuk tutma derdinde.

Dünyaya barış getireceğim vaadi ile seçimleri kazanan; ama her yerde savaşın şiddetlenmesine sebep olan “kibirli sarı domuz”, “HAMAS’a son uyarıda” bulunduğunu söylüyor.

“Eğer HAMAS elindeki esirleri bırakmazsa…” diye başlayan cümleler kuruyor.

Çocukların bombalarla paramparça edildiği, gazetecilerin hedef gözetilerek katledildiği, insanların açlıktan öldürüldüğü bir zeminde daha fazla ne yapılabilir ki…

Gazze’de nefes alan hiç kimsenin sağ kalmayacağı bir projede anlaşmışlar gibi görünüyor.

“Son uyarı” diyor ve HAMAS’ın esirleri bırakmasını istiyor.

Bunca katliam, bunca vahşet, bunca hukuksuzluk işgalci Siyonistlerin yanına kâr kalacak, HAMAS silah bırakacak, Gazze, kan emici yamyamların insafına terk edilecek.

Bunu istiyorlar.

Zavallılar…

Kibirleri gözlerini kör etmiş, kendilerine yönelik “son uyarı”ların hiçbirini görmüyorlar, duymuyorlar.

Dünya hep böyle kendi istedikleri doğrultuda dönecek sanıyorlar.

Alemlerin Rabbi Allah’tır ve o her hak sahibine hakkını verecektir.

Geçmişte helak olmuş topluluklar uyarı olarak onlara yetmedi.

Allah’ın zalimler hakkındaki kesin hükmünü biliyorlardı; ama yaptıklarını kendilerine süslü gösteren şeytanla işbirliği yapmaktan geri durmadılar.

“Kafirlere de ki: 'Pek yakında yenilgiye uğratılacaksınız ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz.' Ne kötü yataktır o.” (Al-i İmran/12)

İşte orada artık uyarı yok! Herkes işledikleriyle yüzleşecek ve cürümlerinin karşılığını tastamam görecek!

“Orada çığlıklarla yardım isterler. (Derler ki:) “Rabbimiz! Bizi çıkar, önceden yaptığımızdan (farklı olarak) salih ameller yapalım.” Size, öğüt almak isteyenin öğüt alacağı kadar ömür vermedik mi? Hem size uyarıcı da geldi. Tadın (azabı)! Zalimlerin hiçbir yardımcısı yoktur.” (Fâtır/ 37)