Gazze’de soykırım devam ederken, ülke içinde bir kesimin tek derdi CHP’nin şaibeli kurultayı hakkında mahkemenin ne karar vereceği iken, bir anda bir karikatür dergisinin rezil bir yayınıyla gündem değişti.

Peygamber aleyhissalatu vesselamı karikatür ile resmeden bu yayın organı daha önce de Fransa’da yayın yapan ve Aziz Peygamber’e hakaret karikatürleri yayınlayan dergiye destek açıklamaları yapmıştı.

Müslümanlar bir anda sokağa döküldü ve derginin bulunduğu mekana yönelik girişimlerde bulundular.

Meselenin büyük bir provokasyonun bir parçası olduğuna, CHP’nin kurultayının geçersiz sayılması ile ortaya çıkması muhtemel karışıklığın bu şekilde bir kitlesel çatışmaya dönüştürülmek istendiğine, Sivas/Madımak olaylarının yıldönümüne rastlamasının bir tesadüf olmadığına dair çok sayıda komplo teorisi ortaya atıldı.

Provokatörlerin cirit attığı bir ülkede maalesef bu iddiaların tümünü bir tarafa atamıyor, gülüp geçemiyoruz.

Yakın tarihte Gezi olayları gibi, 15 Temmuz darbe girişimi gibi olayların yaşandığı bir ülkede her an tetikte olmak, teyakkuzda olmak gerekiyor.

Bunları bir yana bırakırsak, mezkur derginin yaptığı rezilliği “fikir özgürlüğü” adı altında savunanlar ve hatta aslında karikatürde hakaret içerikli bir şeyin olmadığından, Peygamber’in kastedilmediğinden söz ederek tepki gösterenleri suçlayanların varlığından da söz etmemiz gerekir.

Hele bir de “Peygamber olsaydı tepki göstermez, gülüp geçerdi” diyerek “hoşgörünün nirvanasına” çıktığını düşünen, bir yerlere şirin görünme telaşına düşen kimi zevatın bunu “peygamber profilini tahrif etme” pahasına yapması ibret vericiydi.

Bazıları daha da ileri gidip “hakaretse hakaret, siz tahammül edeceksiniz” buyurganlığına girişip bu konuda Batı liberalizmini örnek vermesi ahlaksızlığın, alçaklığın zirvesiydi.

Kimi Müslümanların da “Madem özgürlükten söz ediyorsunuz, bilmem hangi kanun maddesini de kaldırın biz de falankes hakkında konuşabilelim” demesi ise ahlaki açıdan yerlerde sürünmenin yüz kızartıcı bir görüntüsünden başka bir şey değildi.

Önce ahlaki zeminin sağlam olması gerekir.

Birçok Müslümanın dile getirdiği gibi bir Müslüman için Rasulullah aleyhissalatu vesselam her şeyden daha kıymetli bir değerdir ve her Müslüman bu konuda canını ortaya koyar/koyabilmelidir.

Muhataplarımıza açıkça şunu söylüyoruz:

Foseptiğe dönüşmüş zihin dünyanızda, kurguladığınız değerler atmosferinde, her neyi mizah malzemesi yapıyorsanız yapın; ama Müslümanların değerlerini bu kirli alana taşımayın!

Batı liberalizmini örnek gösterip “biz fikir özgürlüğü diye tüm inanç değerlerine hakaret edebiliriz ve siz tahammül etmelisiniz” demeniz özgürlükçülük değil faşist bir dayatmadır. Zaten Gazze soykırımına karşı gösterdikleri Siyonist reflekslerle batılı liberal dostlarınızın kolaylıkla “Birer küçük Hitler’e” dönüştüğünü son 2 yıldır iyice müşahede ettik.

Biz Müslümanlar olarak değerlerimizin mizah konusu yapılmasını kabul etmiyoruz ve imkanlarımız ölçüsünde buna müsaade etmeyeceğiz.

Lağım çukurlarında adına mizah dediğiniz rezilliklerle debelenip durmaya devam edin.

Fikriniz varsa söyleyin, eleştirinizi yapın, elbette Müslümanların her fikre verecek bir cevapları vardır.