Nobel Barış Ödülü Venezuelalı muhalif siyasetçi Maria Corina Machado’ya verildi.

Bu ödül için bazıları ciddi ciddi Donald Trump’ın ismini zikretmiş, Trump da böyle bir beklentiye girmişti.

Savaşları bitirdiğini iddia ediyordu ya Trump.

Ukrayna’yı silah ve lojistik destek karşılığı haraca bağlıyor, madenlerine ipotek koyuyordu. Rusya devlet başkanı ile gösterişli görüşmeler yapıyor, medyanın gündeminin ilk sırasını günlerce işgal ediyordu; ama ufukta barışa dair bir işaret görünmüyordu.

Polonya’yı Rus tehdidiyle korkutuyor ve dünyanın silahını satıyordu.

Körfez’e bir ziyarette bulunuyor, trilyon dolarlık anlaşmalar yapıp dönüyordu. Emirlere, krallara “Bu kadar para size fazla” diyordu açık açık.

israilin elinde nükleer silah olmasına ve israilin uluslararası hiçbir anlaşma ve sözleşmeye uymadığı bilinmesine rağmen Trump, “Nükleer silah sahibi olabilir” diye bir ihtimal üzerinden İran’ın bombalanması emri veriyordu.

Filistin halkı meşru müdafaa hakkı çerçevesinde “işgale karşı direniş” sergilediğinde “terörizm” ile suçlanıyordu; ama insanların gıdaya erişim hakkının engellenmesi dolayısıyla Siyonist işgalciler “insanlığa karşı suç” işlediğinde sesi çıkmıyordu.

Gazze’de 900 cami bombalanarak tahrip edildiğinde, 20 bin çocuk katledildiğinde bu vahşete dur demiyordu Trump. Sadece bunlar değil, vicdan sahibi insanlar gemilerle insanlık dışı ablukayı kırmak ve Akdeniz kıyısında bir kente gıda ulaştırmak için yola çıktıklarında destek açıklaması yapmıyor, gemiler saldırıya uğradığında ve vicdan sahibi insanlar alıkonulduğunda tepki de göstermiyordu.

Aynı Trump, Charlie Kirk adında bir destekçisi öldürüldüğünde hemen mesajlar verdi. Charlie Kirk, Trump destekçisiydi ve israil rejiminin Gazze saldırılarını destekliyordu. Ama kısa süre içerisinde Kirk’ün son zamanlarda Siyonist soykırımcı Netanyahu aleyhinde açıklamalar yaptığı ve bundan dolayı Yahudi lobilerin hedefinde bulunduğuna dair bilgiler kamuoyuyla paylaşılınca Trump’ın sesi kesildi.

Mesele Siyonistler olunca dünyaya ayar veren Trump, nedense bir kediye dönüşüyordu.

Epstein skandalından dolayı ipleri MOSSAD’ın elinde olan, israile köle haline gelmiş bir Amerikan başkanı…

Kan içmekten dolayı gözü dönmüş ve dünyada olup bitenlerin farkında olmayan Netanyahu ve avenesine “Dünya sizin aleyhinize döndü, farkında değilsiniz” diyerek durmalarını söyleyen Trump, kısa süre önce Gazze’nin insansızlaştırılmasına dair sözler sarf etmiş, oranın turistik bir şehir olarak yeniden inşa edilmesi gerektiğinden söz etmişti.

Yani aslında insani hiçbir değere sahip olmayan birinden söz ediyoruz.

Tabii küresel sistemin kurumlarının büyük çoğunluğunu halen ellerinde tutan Siyonist liberal sol taifenin kendisine “Nobel Barış Ödülü” vermeyeceğini bilmesi gerekiyordu Trump’ın.

Diplomasinin şeytanı Kissinger, Simon Peres, Al Gore gibi Siyonistlerin aldığı bir ödülü kimlerin verebileceğini tahmin etmek zor değil.

Amerika’nın ülkesine müdahale etmesini isteyen, Siyonist terörizmin açık destekçisi Venezuelalı muhalif siyasetçi Maria Corina Machado’ya verildi ödül.

Arada bir insanları şaşırtmak için “farklı isimler” söz konusu olmuşsa da bu tip ödüllerin neye hizmet ettiğini iyi bilmek gerekiyor.

Trump, tüm dengesizliklerine ve Siyonist soykırıma verdiği sınırsız desteğe rağmen yeterince kullanışlı bir aparat olmadığı için “şimdilik” ödüle layık görülmedi.

Daha iyi hizmet ederse seneye olabilir.