Amerikan başkanı ateşle oynuyor.

Seçimlere girerken 'savaşları bitirme' sözü verdiğinde tüm ırkçı ve ayırımcı zihniyetine rağmen koltuğa oturmasına olumlu bakanlar çoğunluktaydı.

Ukrayna ve Gazze'deki savaşı bitirmek için uğraşacağına dair verdiği sinyaller Amerikan Müslümanlarının bile 'kerhen' kendisine destek vermesine neden olmuştu.

Gazze'deki ateşkesi de kendi başarısı olarak yansıttı dünya kamuoyuna.

Şimdi ise soykırım suçlarından dolayı geri adım atmak yerine daha da ileri gidiyor ve iğrenç sözler sarf ediyor:

'Gazze ilginç bir yer. Deniz kenarında muhteşem bir konumu var. Orada çok güzel şeyler yapılabilir."

Ürdün'ün ve Mısır'ın Filistinlileri alması ve böylece tüm Filistin topraklarının soykırımcı Siyonistlerin kullanımına verilmesini öneriyor.

Önceki döneminde de benzer adımlar atmış, işbirlikçi Arap rejimlerini finansör olarak göstererek projesini hayata geçirmek istemişti.

Trump'ın planına göre Batı Şeria ilhak edilecek, Ürdün'e gitmeyip orada kalan Filistinliler işgalci terörist rejimin 'ikinci sınıf Arap vatandaşları' olarak kabul edilecek, Gazze ise tümüyle boşaltılıp oranın yerlileri Sina yarımadasına yerleştirilecek.

Suudi ve BAE, maddi olarak Ürdün ve Mısır'a her türlü katkıyı sağlayacaklar.

Batı Şeria konusunda maddiyattan başka hiçbir değeri kalmamış olan Mahmud Abbas gibi işbirlikçi hainlerin itiraz etmeyeceğini biliyor Trump.

Peki yeni bir 'Nekbe' anlamına gelen böyle bir girişim karşısında Batı Şeria'nın ve Gazze'nin şerefli halkı, dünyaya insanlık dersi veren direniş grupları ne diyecek, ne yapacak?

Aslında son 16 aydır yaşadıklarımız bu sorunun cevabıdır; ama seçimleri kazanmış olmanın verdiği zafer sarhoşluğuyla Trump ve yakın çevresinin bunu görme ihtimali yok!

Ortada 75 yıldır unutulmamış bir 'Nekbe' var.

Çocuklar yaşadıkları tüm korkunç felaketlere rağmen bir gün yurtlarına geri dönme umutlarını kaybetmiyorlar.

75 yılda birkaç kez çocuklar büyüdü, eli silah tutacak yaşa geldi, Siyonist teröristlerin karşısına dikildi ve şehid oldular.

Şehidlerin çocukları aynı umutla yaşadı, aynı öfkeyle büyüdü, babalarının adımlarını izledi ve korkusuzca savaştı.

Son 15 sene içerisinde gerçekleşen Furkan savaşının, Kudüs Kılıcının, Aksa Tufanının altında aynı umut, aynı motivasyon vardı.

Çocuklar, Şeyh Ahmed Yasin'in, Abdulaziz Rantisi'nin, Yahya Ayyaş'ın, Fethi Şikaki'nin, Salah Şahade'nin kahramanca duruşundan çok şey öğrendiler. Zindanların, işkencelerin, suikastların durmaksızın devam ettiği bir süreçte İsmail Heniyye, Salih Aruri, Yahya Sinvar gibi yiğit önderlerin teslim olmayışlarını örnek aldılar.

Trump 'yeni bir Nekbe' düşüncesini dile getirmeden önce Aksa Tufanını bir daha incelemeli.

Yaşanan onca yıkım ve şehadete rağmen 'şartlarını kabul ettirmeden' ateşkese imza atmayan bir direniş var Gazze'de. Ve esir takasında tüm dünyaya insanlık dersi veren bir direniş…