• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

ABD güdümlü terörist çete israil, geçen yılın Ekim ayından bu yana Gazze'ye, Londra, Hiroşima, Nagazaki ve Dresden'e atılan bombaların toplamından daha fazlasını attı; buna Amerika'nın II. Dünya Savaşı sırasında Japonya'ya atılan nükleer bomba da dahil.

Analistler, Gazze Şeridi'ne atılan bombaların miktarını hesapladılar ve ortaya korkunç bir tablo çıktı - yaklaşık 70 bin ton bomba, bu da "buldozer operasyonlarıyla" birlikte Gazze şeridinin doğu ve kuzeyindeki tüm binaların yıkılmasına yol açtı. Bu gerçek, sürmekte olan katliamın boyutunun ve bunun sivil halk açısından yıkıcı sonuçlarının altını çizmektedir. Terör çetesi israil’in özellikle çocukları hedef alarak katletmesi korkunç sonuçlar doğuracaktır. Yahudilerin öldürdüğü çocuk ve bebeklerin sayısı 16 bini aştı. 20 binden fazla çocuk kayıp (belli ki yıkılan evlerin enkazı altında). Gazze'nin dar bir kıyı şeridindeki aşırı nüfus yoğunluğu göz önüne alındığında, israil tarafından kullanılan ve ABD tarafından Yahudilere sağlanan silah ve mühimmat, Siyonistlerin tüm Filistinlileri tamamen fiziksel olarak yok etme hedefini açıkça göstermektedir. İsrail'in hedefi Filistinlilere yönelik etnik temizlik ve soykırımdır. Siyonist çete, Gazze Şeridi'nde HAMAS'a karşı yürütülen savaşta gücünün sınırına ulaştı. Terörist israil, Gazze'de askeri açıdan elinden gelen her şeyi yaptı... devam eden bombalamalar yalnızca sivilleri daha fazla risk altına sokarken, HAMAS'ın daha da zayıflaması ihtimali de ortadan kalktı. Terörist israil’in elinde kullanmadan kalan tek şey nükleer silahtır. İsrail'in ilan ettiği ‘esir olan siyonistlerin serbest bırakılması sadece kanlı katliam ile gerçekleştirmek mümkündür’ tezi de tamamen çürümüş ve Gazze’nin askeri yöntemlerle diz çökmeyeceğini de öğrenmiştir. II. Dünya savaşında Belçika 18 günde Almanlara teslim olmuştur. Varşova Almanlara 27 günde teslim oldu. Danimarka iki saat içinde Almanlara teslim olurken, Norveç iki ay içinde tamamen teslim oldu. Paris, Almanlara bir haftada teslim oldu. Gazze tek başına ABD ve israil karşısında 11 aydır direniyor ve hiç teslim olmayı düşünmüyor… ABD ve terör çetesi israil’in elinde en modern silahlar bulunurken, HAMAS’ın elinde tanksavar, mayın ve hafif silahlar dışında silahları yoktur. ABD istihbarat raporuna göre, HAMAS'ın kuzey ve orta Gazze'deki askeri taburlarının neredeyse yarısından fazlası, israil'in yıkıcı saldırılarına rağmen savaş yeteneklerini yeniden kazanmayı başardı. CTP ve ISW uzmanları 24 taburdan yalnızca 3'ünün tamamen imha edildiğini belirtiyor. Geriye kalan HAMAS taburları güçlerini yeniden kazandılar ve Gazze'deki Siyonist silahlı çetelere saldırmaya devam ediyorlar. HAMAS direndikçe Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve diğer sözde körfez ülkelerinin kabusları artıyor. Arap dünyasında Yahudilere karşı öfke ve nefret artık taşınmaz hale geldi… Yakında Kıyamet kopacak… Bu ‘Kıyamet’ ABD ve terör çetesi israil’e karşı değil, onlarla işbirliği içinde olan yerel yöneticilere karşı olacaktır… Suudi Arabistan Veliaht Prensi ABD'ye kendisini öldürmek istediklerini söyledi… Terör çetesi israil ile ilişkilerini normalleştirmeye zorlanan Veliaht Muhammed bin Salman, israil ile yapılan anlaşmanın "Filistin devletinin oluşumuna yönelik açık ve geri dönülemez bir yolu" garanti etmesi gerektiğini söylüyor… Ayrıca ABD'yi, Filistin meselesine çözüm bulunmaması durumunda, özellikle Gazze'de devam eden katliam nedeniyle Arap dünyasında israil karşıtı duyguların artması nedeniyle "İslam'ın Kutsal Mekanlarının Koruyucusu" statüsünün tehlikeye gireceği konusunda da endişe duyduğunu belirtiyor… Bu çok önemli bir endişe ve manidardır çünkü, Veliaht Prens Hazretleri İslam’ın Kutsal Mekanlarının Koruyucusu değil, Ortadoğu’da ABD’nin Koruyucusu ve israil’in teminatıdır. Gazze biraz daha dayanacak ve bu iş bitecek. Gazze’ye selam, direnişe devam!