Gazze ateşkesinde ikinci aşamaya geçilmemesi bölgede sıkıntılı bir havanın oluşmasına neden oluyor.
Amerikan tarafı ateşkesi sağlayan taraf olarak sürecin israili rahatsız etmeyecek bir şekilde tamamlanmasını istiyor; ama israil tarafı adım atmakta istekli değil.
Anlaşmaya imza atan taraflardan hiçbiri soykırımcı rejime baskı uygulayacak durumda değil.
Netanyahu ve avenesi önce ölmüş olan esirlerin cesetlerinin gecikmesini gerekçe gösterdiler; ama geçen sürede tüm imkansızlıklara rağmen HAMAS esirlerin büyük çoğunluğunun cesetlerine ulaşmayı başardı ve teslim etti.
Ama soykırımcı katiller halen adım atmıyor.
Perde gerisinde neler yaşanıyor bilemiyoruz elbette; ama medyaya sızan bazı bilgilere göre israil tarafı “Barış gücünde” Türkiye’nin bulunmasını kabul etmiyor.
HAMAS, “Silah bırakma” konusu dahil ateşkes çerçevesinde planlanan müzakerelere hazır olduğunu, ancak mevcut şartlarda silah bırakmayacaklarını açık bir şekilde dile getiriyor.
HAMAS “barış gücü” konusunda da net açıklamalar yaptı:
“Sınırlara yakın bir yerde bulunacak, ateşkes anlaşmasını denetleyecek, ihlalleri rapor edecek ve her türlü tırmanışı önleyecek bir BM gücünü memnuniyetle karşılıyoruz ancak bu güçlerin Filistin topraklarında herhangi bir şey yapma veya uygulama yetkisine sahip olmasını kabul etmiyoruz.”
Aslında ateşkesin başından şimdiye kadar HAMAS’ın üslubunda bir değişiklik yok!
Soykırımcı teröristler ise her zaman olduğu gibi altına imza attıkları anlaşmaları ihlal etmeye, cinayetler işlemeye devam ediyorlar.
Saldırıların dozu ateşkes öncesine göre düşük olsa da devam ediyor.
Birkaç gün önce HAMAS’ın önemli isimlerinden Raad Saad’ın şehid edilmesi ise ortamın ciddi biçimde gerilmesine neden oldu.
HAMAS’ın ateşkesin kritik bir eşikte olduğu bugünlerde değil; ama bir süre sonra bu saldırıya karşılık vermesi büyük ihtimal dahilinde.
Soykırımcı hükümetin önemli isimleri de esir takasından sonra zaten açıkça artık ateşkese gerek kalmadığını saldırıların devam etmesi gerektiğini söylemişlerdi.
Süreci uzatmak bu arada da saldırılarla ortamı germe niyetinde Siyonist katiller.
HAMAS’tan bir karşılık bekliyorlar ki, bunu gerekçe göstersinler ve “Ateşkesi HAMAS bozdu” açıklamasında bulunsunlar.
Aslında sürecin uzaması da “soykırım savaşının” devamı anlamına geliyor.
Abluka devam ediyor ve anlaşma gereği Gazze’ye girmesi gereken gıda ve yakıtın girmesi engelleniyor.
Kış şartlarında ablukanın devam etmesi soykırımın devam etmesi anlamına geliyor.
Soğuktan insanlar donarak ölüyor, çadırlar insanları korumuyor.
HAMAS da yaptığı açıklamada bu konuya değindi:
“Yaşananlar Gazze Şeridi’ne yönelik soykırım savaşının bir uzantısıdır. Bombardımanla öldürmeler kısmen durdu, ancak insanların boğulması ve çocukların soğuktan donması sebebiyle ölümler devam ediyor, uluslararası toplum ise Gazze’ye uygulanan ablukayı kırmaktan aciz kaldı.”
Aslında yaşananlar siyonist işgalcilerin kış şartlarında ablukayı devam ettirerek, ateşkesin ikinci aşamasına geçmeyerek soykırımı fiili olarak devam ettirdiklerini net olarak ortaya koyuyor.
Anlaşmaya imza atanlar ve garantör durumunda olanlar, bir taraftan israilin ateşkese rağmen işlediği cinayetlere göz yumuyorlar, diğer taraftan ise abluka şartlarında kışı yaşayan Gazze’de soykırımın devam etmesine ses çıkarmıyorlar.