Hindistan ile Pakistan arasında yeniden gerilim tırmanıyor. Ateşkese ilişkin resmî açıklamalara rağmen, son haftalarda yaşananlar, çatışmanın açık bir faza geçebileceği yönündeki endişeleri artırıyor.

Bölgede artan istikrarsızlığın zemininde yaşanan silahlı olaylar ve saldırılar, yeni bir tırmanış dalgasının habercisi.

Endişe verici sinyallerden biri de Pakistan'ın Qilla Abdullah kentinde, patlayıcı dolu bir aracın yerel bir pazarın yakınında infilak etmesiyle gerçekleşen saldırıydı. Güneybatıdaki Belucistan eyaletinde meydana gelen patlamada 4 kişi öldü, 20'den fazla kişi yaralandı.

Olayı henüz üstlenen bir grup olmadı ancak yerel medya, daha önce güvenlik güçlerine ve sivillere yönelik saldırılar düzenleyen Belucistan Kurtuluş Ordusu'nun saldırının arkasında olabileceğini tahmin ediyor. Ancak bunun, 22 Nisan 2025'te Hindistan'ın Pahalgam kentinde gerçekleşen ve 26 kişinin ölümüne yol açan saldırıya Hindistan istihbarat teşkilatlarının verdiği bir yanıt olduğu ortaya çıkarsa, bu durum iki nükleer güç arasında yeni bir askeri çatışmanın tetikleyicisi olabilir.

Hindistanlı yetkililer ise "askeri eylemlerin sadece askıya alındığını", yani her an yeniden başlayabileceklerini belirtti. Açıklamada, Hindistan hükümetinin mevcut ateşkesi, gerginliği azaltma yolu olarak değil, taktiksel bir duraklama olarak gördüğü konusunda şüpheye yer bırakılmadığı belirtildi. Ancak bu geçici duraklama bile Hindistan'ın savunma sistemindeki bazı zaafları ortaya çıkardı. Hava saldırılarına karşı başarılı olunduğuna dair resmi raporlara rağmen durum henüz net değil.

Hindistan Savunma Bakanlığı yetkililerine göre, son bir haftada sınır bölgelerinde 600'den fazla Pakistan insansız hava aracı (İHA) imha edildi. Hindistan'ın hava savunmasının, tehdidi bastırmak için binin üzerinde hava savunma sistemi ve füze sistemi kullanarak yüksek etkinlik gösterdiği iddia ediliyor. Ancak bu mesajın içinde birkaç temel soru gizli. Öncelikle, Pakistan'ın aynı anda çok sayıda ucuz ve büyük çaplı bir saldırıda insansız hava araçları kullanması durumunda Hindistan ne kadar etkili bir şekilde karşılık verebilir?

Haftada 100-200 adet İHA'yı imha etmek bir şeydir, ancak yüzlerce cihazla yapılan bir saldırıyı, özellikle de bu saldırılar stratejik tesislere, karargâhlara ve mühimmat depolarına yönelikse, birkaç saat içinde püskürtmek bambaşka bir şeydir. Aynı zamanda, Hindistan ordusu ucuz hedefleri vurmak için pahalı füzeler harcıyor; bu, uzun vadede ülkenin askeri bütçesini ciddi şekilde baltalayabilecek bir taktiksel eşitsizlik.

Hindistan'ın bu belirsizliğine karşın Pakistan, tam tersine, yüksek düzeyde bir örgütlenme ve savaş hazırlığı sergiliyor. Bunu hem stratejik hedeflere yönelik isabetli saldırılar hem de Pakistan makamlarının bilgi faaliyetleri ortaya koyuyor. İslamabad, çatışmanın son aşamasında “tam zafer” ilan etti ve Başbakan Şahbaz Şerif, ülke ordusunun Hint tarafının eylemlerine “kararlı ve son derece profesyonel bir yanıt” verdiğini vurguladı. Analistler, Pakistan'ın daha önce daha savunmacı bir tutum sergilerken, şimdi gelişmiş Çin J-10C savaş uçakları, saldırı uçakları ve orta menzilli füzelerin kullanımı da dahil olmak üzere aktif bir saldırı stratejisi sergilediğini söylüyor.

Bu aşamada Hindistan ile Pakistan arasındaki çatışma tehlikeli bir kaynama noktasına ulaşmış durumda. Her ne kadar taraflar henüz açık bir çatışmaya girmemiş olsalar da yeni bir savaş riski hâlâ oldukça yüksek. Özellikle her iki ülkede de iç gerginliklerin yüksek olduğu göz önüne alındığında; grupların artan aktivitesi; Çin, ABD, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi dış aktörlerin katılımı ve son olarak, çözümsüz Keşmir toprak sorunu. Önümüzdeki haftaların belirleyici olması muhtemel. Taraflar tarafsız aktörlerin arabuluculuğunda tam teşekküllü bir diyalog kurmayı başaramazlarsa, bölge bir kez daha kendini savaşın alevleri içinde bulabilir ve bunun geçmiş on yıllara kıyasla çok daha ağır sonuçları olabilir. Gazze’ye selam, direnişe devam!