• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Hani Türkçede ‘ilk düğmeyi yanlış iliklemek’ diye bir deyim var ya, işte bu deyim CHP’ye ve onun şürekasına cuk oturuyor.

CHP, Cumhuriyet’in yüz yıllık yanlış düğmelenmiş iliğidir. Bakmayın öyle kurucu parti falan safsatalarına.

Bu ülkede tarihten gelen, Kürt Meselesi, Müslümanlara Düşmanlık anlayışı, kafatası ırkçılığı ve Alevilerle ilgili problemlerin hepsinin kaynağı CHP’dir.

CHP, kuruluş karakteri olarak her türlü iyiliğin, insani değerin ve ahlaki kavramın karşıtlığı üzerine kurgulanmıştır.

İşte bu karakter dolayısıyla da her fırsatta Hür Dava Partisi’ne ve onun temsil ettiği İslami değerlere saldırmaktadır.

Meclis’te saldırıyorlar, Programı üzerinden saldırıyorlar, adaylar üzerinden yalan ve iftiralarla saldırıyorlar. Genel Başkanı saldırıyor, fondaş gazetecileri, fırıldak Belediye Başkanları da saldırıyorlar.

Bugünlerde, Eş Partisi oldukları Kandil’in emriyle ve onlara hoş görünmek için iki kat saldırıyorlar.

Bunlar siyasetin içerisinde kabul edilebilir eleştiriler ya da gerginlikler olarak değerlendirilecek tavırlar olmadığı için saldırı, iftira ya da karakter cellatlığı olarak adlandırılmaktadır.

Şu anda Kandil’in desteğini almak için her tuşa basma oyununu oynuyorlar. Yıllardan beridir halkın teveccühünden uzak kalarak iktidar yüzü görmemenin öfkesinden beslenerek iktidar olabilmek için Kandil’in eş Partisi ya da DEM’in yedeği olmayı kabul ettiler.

İki taraf açısından aslında tarihi sorunları içeren bir ilişki geliştirilmeye başlandı.  CHP ve Kandil birlikteliği iki taraf açısından da tarihin kaydettiği en büyük Stockholm Sendromu olabilir.

Kandil, Kürtleri savunduğunu söylerken Kürt Meselesinin kaynağını kendine Eş Parti yapabiliyor. Sözüm ona CHP ülkenin kurucu partisi (!) olarak ülkenin ve devletin bekasını arzularken ülkeyle savaşanların Eş Partisi olmayı kabul edebiliyor.

Bu birlikteliğin Hak ve İslam karşıtlığı dışında hiçbir alt yapısı ya da ilkesi yoktur. HÜDA PAR düşmanlığı da bu anlayışın bir tezahürüdür.  

Ne zaman birbirlerine kırmızı halı serseler hemen yalan ve iftiralarla saldırmaya başlıyorlar. Çünkü iki taraf da aralarındaki, eş partilik ilişkisini bu şekilde gündemden düşürmeye çalışıyorlar.

Olaya bir de Kandil açısından bakacak olursak şunu görürüz ki; Kandil hiçbir zaman siyasi anlamda bu kadar güçlü olmamıştı. Çünkü savaştığı ülkenin meclisinde iki partisi olan başka bir terör oluşumu dünyanın hiçbir yerinde yoktur.  

Bu birliktelik ilkesel değil çıkara dayalı zehirli bir ilişkidir. CHP milletten alamadığını Kandil’den almaya çalışıyor.

Bunun için de Kandil’in yıllardan beridir düşmanlık beslediği, camilerde gönül verenlerini katlettiği ama buna rağmen bölgede yıldıramadığı tek onurlu yapı olan HÜDA PAR’a ve Camiasına iftiralar atıp saldırıyor.

Bir de Gazze meselesi var tabi. İsrail’in saldırganlığına en ilkeli karşı çıkışı sağlayıp HAMAS’a destek veren HÜDA PAR, CHP’nin kirli zihniyetince elbette eleştirilecektir.

CHP kendisine yakışanı yapıyor. Bu yüzden HÜDA PAR’lılar CHP’nin eleştirisinden asla rahatsız olmasınlar.

CHP hakkın ve haklının karşıtıdır. Hiç bir zaman milletle beraber saf tutmamıştır. O yüzden de HÜDA PAR’a saldırmaktadır.