Geçen hafta yazdığım yazıda Kürt Kemalistlerden bahsederek, Kürtlerin DEM çizgisi üzerinden Kemalizm’e esir edilmek istendiğini anlatmaya çalışmıştım.

Her zaman ki gibi yine DEM kendine yakışanı yaparak beni yanıltmadı. Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmesine, Kürtlerin yaşadığı şehirlerin talan edilmesine, 6-8 Ekim olaylarında yüzlerce Kürdün katledilmesine kapı aralayan Demirtaş bir kez daha Hazrol vaziyetinde ‘Emret Komutanım’ diye gür sesle Kemalizm’e tekmil verdi.

Tutuklu olduğu yerden yaşanan süreç ile ilgili fikirlerini yazan Demirtaş, yazısında Türk-Kürt kardeşliğine dair kimi olumlu şeyler yazsa da bu kardeşliğin ortak paydasına Kemalizm’in sembolü olan Anıtkabir’i yerleştirerek ideolojik Kemalizm’in tebliğcisi gibi davranıyor.

Şöyle yazmış malum kesimin çok değer verdiği adam; bir otobüs dolusu genç Edirne’den, bir otobüs dolusu genç de Hakkari’den yola çıksaydı, Anıtkabir’de buluşup Türkçe ve Kürtçe kardeşlik bildirisi okusalar, bildiriyi Anıtkabir defterine de yazsalardı…

Neden Anıtkabir ya da Anıtkabir ne veya neyin simgesi? Hepsinden de öte Anıtkabir, Anıtkabir’de yatan ya da Anıtkabir’in temsil ettiği fikir Kürtler için ne anlam ifade ediyor?

Ya da bin yıldır Türk-Kürt kardeşliğini, birlikteliği ve birlikte yaşama iradesini oluşturan şey Anıtkabir ruhu mudur?

Anıtkabir ruhu nedir? Anıtkabir CHP’dir. CHP ise Kemalizm olarak Kürt sorununun ana kaynağıdır. Türkiye’de Kürtlere haklarının verilmesi konusunda en sert muhalefeti gösterecek parti CHP en karşı duracak anlayış ise Kemalizm’dir.

Buna rağmen, geçmişteki onca mezalime rağmen Anıtkabir’i başka bir deyişle Kemalizm’in kıblesini Kürt gençlerine buluşma noktası olarak göstermek Kemalizm’i geçmiş günahlarından aklamaktır.

Diyelim ki bu süreç sonunda Kürtçe’nin de resmi dil olması yönünde bir karar çıktı. Meclisteki komisyon oy çokluğuyla böyle bir karar ya da öneri sunacak olursa buna en sert muhalefeti kim yapacaktır?

İnanın Kemalizm bu ülkede her türlü özgürlüğün, hakkın ve hukukun en şedid düşmanıdır. Bu fikrin geçmişinde İstiklal Mahkemeleri ve onlarca diğer katliam varken bu fikirden barış yolunda medet ummak Kemalizm ekseninde kişisel ikbal beklentisidir.

Anıtkabir ve onun temsil ettiği anlayış bu ülkede hiçbir zaman birlikteliğin ya da kardeşliğin simgesi olmamıştır ve de olamayacaktır. Çünkü temel felsefesi kafatası ırkçılığıdır.

Bu çok açıkça bilinmesine rağmen PKK ve avenelerinin ısrarla Kürtleri Kemalizm’in hizmetine verme çabaları ne barışa ne çözüme ne de Kürtlüğe hizmet etmektir.

Kemalizm CHP üzerinden iktidar da olsa muhalefette de kalsa asla ve asla çözümün bir parçası olmayacaktır. Çünkü Kürtlerin haklarının tanınması ya da Kürtçe’nin önünün açılması gibi konularda bir adım atacak olmaları durumunda hem kendileriyle çelişmiş olacaklar hem de suçlarını kabullenmiş olacaklardır.

Onca suça rağmen bugün Kürtler için bir şeyler isteme durumunda olanların sürece Kemalizm’i, CHP’yi ya da Anıtkabir’i dahil etme çabaları onların suçlarını aklamaya matuf bir niyetin göstergesidir.

Kürtlerin geleceği ve ülkenin selameti için ne İmralı’ya ne de Anıtkabir’e ihtiyaç yoktur.