Bugün sadece tembel, sözde uluslararası düzenin çökmesi hakkında konuşmuyoruz (tüm özellikleri ile demokrasi, insan hakları, uluslararası hukuk, vb.). Dünya korkutucu bir döneme girdi. Şimdiye kadar, Batı'nın teknolojik başarıları, kör olan bazı Müslümanlar arasında yenilgiler olarak algılanıyor. Müslümanları hayatta kalmak ve ilerlemeyi sağlamak için mevcut sisteme entegre olmak, demokrasiyi (ve çok denilen liberal değerleri) tüm özellikler, ritüeller ve yasalarla kabul etmek gerekiyor diye ikna ettiler. Ancak bugün demokrasinin ilerlemesinin, kaos yaratan regresyona dönüştüğü ortaya çıktı. İnsanlığın gelişimini engelliyor ve yarıştaki teknolojik rakiplerden daha düşük. Hiyerarşik Çin, demokratik üstünlük anlatılarını reddetti. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'nın elitleri, dünya hakimiyetinin kaybı tehlikesini fark ederek stratejiyi kökten değiştiriyor. Demokrasiyi modern gerçekleri karşılamayan kontrol ve yönetim için modası geçmiş bir araç olarak görmeye başlıyor. Demokrasinin yerini Neo-Monarchizm fikri aldı. Seçkinlerin (aristokratlar, feodal lordlar) rolünün şirketler ve teknolojik devler ile bu şirketlerin sahipleri tarafından atanan genel müdürün rolü olan yeni bir tür monarşiye dönüştü.

Yeni feodalizm ideologlarının (teknokrasi ve teknolojik ilerleme bayrağı altında hareket eden) planlarına göre insanlar, fayda sağlayanlara (bunlar yeni teknolojiler üretenlerdir) uygun koşullar yaratılacak. Fayda sağlamayanlar bölünecek ve izole olacaklar. Onlar için bir tür sanal gerçeklik yaratılacak, sosyal puan sistemi ve tam kontrolle bir tür dijital toplama kampı oluşturulacak. Eski düzenin yıkılıp yenisinin kurulması önümüzdeki 5-7 yıl içinde gerçekleşecek gibi.

Yeni bir dünya düzeninin kurulmasında en önemli araçlardan biri, yapay zeka olacak. Önümüzdeki yıllarda neredeyse hayatın her alanında insanın yerini alabilecek bir gelişme düzeyine ulaşması gerektiği düşünülüyor.

Trump'a, hem ABD içinde hem de uluslararası alanda eski liberal demokratik düzeni yıkmak ve geleceğin "hükümdarına" giden yolu açmak için bir koçbaşı rolü verildi... Kaosun ardından yeni bir düzenin, teknokrat neo-feodalizmin, yeni bir tür monarşinin gelmesi bekleniyor. Kitleler tamamen elitlere bağımlı hale geliyor, politikayı etkileme veya haklarını savunma yetenekleri kalmıyor. Yeni düzenin eleştirmenlere göre teknolojik elitizm, kitlelerin ekonomik ve politik süreçlerin dışında kalmasına yol açan toplumsal tabakalaşmayı artırıyor ve ayrıca elitlerin yetersizliği durumunda sistemin çöküşü tehdidini yaratıyor. Gazze’ye selam, direnişe devam...