Gazze’de insanlık ölmeye devam ediyor!
Gazze, Gazze, Gazze...! Gazze ölüyor, Gazze’de insanlık ölüyor! Dünyanın ise çaresizmiş gibi seyrediyor olması kahrediyor! Bu hal kabul edilemez!
Gazze’de sürdürülen katliamın, soykırımın sonu gelmedi! Hayatta kalanların çektiği çile, bir başka barbarlığın göstergesi!
Gazze’nin alt-üst yapısı tamamen tahrip edildi. Gazze’nin yüzde 70’i artık kullanılamaz halde. Gazze’nin kuzeyi, güneyi fark etmez hepsi saldırı ve hücum altındadır!
Hava bombardımanlarıyla çocuklar, kadınlar, yaşlılar herkes katlediliyor, şehit ediliyor; sağ kalanları ise işgalci güçler ‘HAMAS’lı’ diye alıkoyuyor. Alıkoyunca da insanlık onurunu ayaklar altına alacak şekilde üzerlerindeki elbiseleri çıkartarak alıp götürüyor.
Gazze’de su yok, Gazze’de ekmek yok, Gazze’de hastane yok, Gazze’de elektrik yok, Gazze’de maalesef hayat yok! Ve maalesef dünyada da insanlık onurunu kurtaracak idareci, bu meşum süreci durduracak cesaret sahibi etkili adam yok!
İki ayı aşkındır dünya nüfusu içerisinde yok hükmündeki bir güruh; kesip biçiyor, katlediyor, götürüyor, alıkoyuyor ve dünya maalesef sadece seyrediyor.
Çocuklar için hassasiyet gösterenler, kadın hakları konusunda mangalda kül bırakmayanlar, hayvan hakları konusunda olmadık eylemlerle dünya gündemine oynayanlar; Filistin’de, Gazze’de çocuklar doğranıyor, kadınlar işgalci vahşilerin attıkları tonlarca bombaların altında can veriyor, hayvanlar hedef alınarak telef ediliyor. Gazze’de insanlık ölmeye devam ediyor.
‘Hastanelerin hedef alınması savaş suçudur’ diye adaletten dem vuranlar; eğitim kurumları, camiler, ibadethaneler dokunulmazdır, diye hassasiyet gösterenler; Gazze’de hedef alınmadık hiçbir kutsal kalmadı, çiğnenmemiş hiçbir kırmızı çizgi bırakılmadı! Duymuyor musunuz, görmüyor musunuz?!
Samimiyet testinden geçen insanlığın seyredecek zamanı kalmadı ve bu süre çoktan bitti. Değerlerine sahip çıkarak işgalcilerin ayakları altında çiğnenen onur ve izzetini kurtar(a)mayacaksanız, daha artık yaşanacak bir dünyadan söz etmenin de anlamı kalmadı!
Katil şeytanlarla ortaklık yapan ABD’nin Dışişleri Bakanı Blinken sivil katliamlar için; "Evet, bu hepimiz için yürek parçalayıcı" diyor, ancak aynı programın devamında, israil'in bazı bölgelerde "güvenli alan" oluşturduğunu savunarak, güya sivillerin korunmasıyla ilgili; “Bu konuda israil'in önemli adımlar attığını görüyoruz" ifadelerini kullanarak bir kez daha işgalci katillerin arkasında olduklarının işaretini verdi.
ABD dahil bütün şer güçlerin bu katil çeteyi sonuna kadar taşıyacaklarını sanmıyorum; çünkü bunu kaldıracak güçleri de cesaretleri de yoktur. Onlar dengelerin aleyhlerine döneceğinin farkındalar. Onun için Netanyahu’nun ipini çekecekleri zaman daraldı aslında.
Ancak bu arada gerçekleşen katliamların maalesef geri dönüşü olamayacaktır. Bu soykırımın hesabı mutlaka ama mutlaka başta işgalci güçler olmak üzere destekte bulunan bütün katliam ortaklarından sorulmalıdır. Yoksa adil bir dünyadan bahsetmek mümkün olamayacaktır.
İnşaAllah o günler uzak değildir.