Siyasi partiler temsiliyet için vardırlar. Herkes kendine yakın gördüğü ve siyasetini beğendiği partiyi destekler.

1945 yılından beri çok partili sistem uygulanmaktadır. Siyasi partilerin kuruluşları, teşkilatlanmaları, işleyişleri, faaliyetleri ve denetlenmeleri gibi esaslar, 22 Nisan 1983 tarihinde kabul edilen Siyasi Partiler Kanunu ile düzenlenmektedir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı herkes, yasa ile belirlenen şartları sağladığı sürece önceden izin almaksızın siyasi parti kurma hakkına sahiptir.

Şubat 2025 itibariyle Türkiye'de 167 siyasi parti etkin durumda bulunurken, bu tarihte seçimlere katılabilme yeterliliği olan parti sayısı ise 38 olmuştur. Bugün TBMM’de temsil edilen siyasi parti sayısı ise 14’tür. HÜDA PAR da Meclis’te temsil edilen partilerden biridir.

Her siyasi parti kendine özgü bir parti tüzüğü ve parti programıyla halkın karşısına çıkarak siyaset yapmaya çalışıyor.

‘Temiz Siyaset ve Gerçek Adalet’ şiarıyla yola çıkan HÜDA PAR, kurulduğu günden bugüne kendini korumaya çalıştı. Ne kınayıcıların kınamasından çekinerek eğip büktü ne de övgüler ve takdirler karşısında tabir yerindeyse siyaset sahnesinde sarhoşluk yaşadı.

Yanlıştan kaçınmanın gerekliliğine inanarak sakınmaya çalıştı, doğrudan ve duru olandan yana olmanın bir görev olduğuna iman ederek sapmamaya gayret etti.

Bundan olsa gerek HÜDA PAR Türkiye siyasetine hep damgasını vurdu ve vurmaya da devam ediyor.

Gerek yeni anayasa çalışmalarında gerekse de terörden kurtulma çabalarının hepsinde HÜDA PAR’ın tavrı ve ortaya koyduğu çözümler hep gündemin öne çıkan başlıkları arasında yer aldı.

HÜDA PAR’ın özgül gücü aldığı oyun çok çok üstündedir. Bunu da haktan aldığı güç şeklinde değerlendirmek çok yerinde olacaktır. Çünkü hakkın hatırı alidir ve ona sarılanın kaybedeceği yoktur.

Hakkın yanında duran kaale alınır, tavrı gözlenir ve takip edilir. Normal şartlarda Türkiye’de siyaset yapan 160’tan fazla parti var ve büyük ihtimal bütün bu parti temsilcilerinin gündemdeki konularla alakalı şöyle veya böyle bir değerlendirmeleri vardır. Ama bunların çoğunun pek gündem olduğu vaki değildir; HÜDA PAR başka.

HÜDA PAR, ayağı yere basan çözümlerle hep var olmuştur ve siyaset yapmıştır. Bundan olsa gerek bugün Türkiye’de aldıkları oy çokluğuyla öne çıkan partiler bile zaman zaman onun önerdiği çözümleri kendi çözümleriymiş gibi öne sürmüşlerdir.

Son zamanlarda çok tartışılan ve İmralı’ya gitmek yerine teknik imkanlarla orayla irtibat kurmayı öneren HÜDA PAR’ın bu çözümünün sonradan birçok parti tarafından dile getirilmesi gibi.

HÜDA PAR, çözüm süreci kapsamında Abdullah Öcalan’la konuşulabilir, ama bu, Meclis’ten heyetlerin oraya gitmesi şeklinde değil, dijital bağlantı şeklinde olabilir dedi ve birçok parti tarafından da bu yöntem daha doğru ve uygun bulunmuş olmalı ki İmralı’ya gitmeye destek çıkmadıkları görüldü.

Sözün özü demem o ki; HÜDA PAR, HÜDA PAR’dan büyüktür. Yürüttüğü siyaset hakikat eksenlidir. Yürüdüğü yol temiz siyaset yürüyüşüdür. Allah utandırmasın!