Suriye sahasında Türkiye ile israilin çekişmesi her geçen gün daha da yükseliyor. Türkiye’nin ve israilin Suriye’deki farklı hesapları bu tansiyonu en üst seviyeye çıkarıyor. Türkiye her ne kadar tansiyonu düşürmek istese de siyonist israil tamamen farklı bir politika izliyor. Hatta Siyonist israilin New York Başkonsolosu, Türkiye’yi “düşman” ilan etti. Yıllardır siyonist israilin bölgeye yönelik organize saldırılar hazırladığı gibi Türkiye’ye karşı da aynı hazırlık içinde olduğu biliniyor.

Peki, bu gerilimin sebebi nedir?

Türkiye ve İsrail, Gazze üzerinden her ne kadar sözlü olarak birbirine sataşsalar da asıl mesele Suriye’deki alan hâkimiyetidir. Suriye’de Esad yönetiminin devrilmesiyle iki taraf arasında Suriye sahasını domine etme girişimleri en üst perdeye çıktı. İki aktör, Suriye’deki otorite boşluğunu kendi lehine çevirmeye çalışıyor.

Türkiye, Suriye’de oluşan PYD dengesini kırmızıçizgi olarak görüyor. Siyonist israil ise PYD’ye alan açmakla kendine arka bahçe yapmak istiyor ve onu meşru bir güç olarak göstermeye çalışıyor. Hatta geçen hafta Suriye ve Amerikan askerlerinin ortak devriyesine yapılan saldırılar da DAİŞ’in ismini kullanarak PYD üzerindeki siyasi baskıyı hafifletmeye yönelik bir hamleydi.

DAİŞ’in gerçekleştirdiği söylenen bu saldırı sonrası hep bir ağızdan, “DAİŞ’le kahramanca savaşan PYD’yi dışlıyorsunuz” söylemleri tamamıyla bu hesaplar doğrultusundaydı. Oysa kuvvetli bir ihtimalle bu saldırı, israil aklı ve desteğiyle SDG/PYD eliyle yapılarak bir algı oluşturulmuştur.

Siyonist israil bunu yapmakla Türkiye’nin, PYD’ye yönelik Suriye hamlelerini zayıflatmak istiyor. “ABD askerlerine saldırı yapıldı” demekle Trump yönetimi üzerinde baskı oluşturmaktır. Diğer taraftan israilin direk hamlelerine engel olmayı göze alamayan Türkiye, Trump yönetimi üzerinden Suriye’de daha aktif olabilmek için onu ikna etmeye çalışıyor. Bu durum ise her geçen gün israil ve Türkiye arasındaki tansiyonu artırıyor.

Suriye yönetiminin Türkiye ile bir güvenlik iş birliği anlaşması kurmak istediği biliniyor. Bu kapsamda öteden beri Türkiye, Suriye sahasında üç askeri havaalanında üslenmek istediği de biliniyor. Fakat siyonist israil, kendisine tehdit olabilecek muhtemel bir güce karşı Suriye’deki nöbetçi kulübelerine kadar bütün askeri tesisleri, depoları ve üsleri bombalayarak yok etti.

Trump yönetimi ise Ortadoğu politikasının sadece israil üzerinden sürdürülmeyeceğini biliyor ve Türkiye gibi önemli bir aktörü kaybetmek istemiyor. israil ve Türkiye’nin Suriye üzerinden karşı karşıya gelmesini de istemiyor. Trump’ın her defasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a övgüler yapmasının nedeni de bu dengeyi sağlamak içindir.

Yani Türkiye ile israil arasında Suriye sahasında giderek yükselen gerilim, ABD’nin de dâhil olduğu pazarlık sürecinin bir uzantısı olarak görülebilir. Sıcak bir çatışma istemeyen Türkiye’ye karşı gerilimi artıran bir israil gözüküyor.

ABD dengesine rağmen kısa vadede değil ama uzun vadede Türkiye ve israilin, Suriye üzerinden savaşma ihtimali çok yüksek görünüyor. Ve görünen o ki Türkiye tüm hesaplarını buna göre yapıyor. Türkiye’nin hava savunma sitemini kurması, balistik füze arayışında olması ve askeri üslerde askerleri artırması, tamamıyla bu hesap doğrultusundadır.