Gazze'de şehid sayısı 53 bini buldu, şimdilik… Zira terörist siyonistlerin saldırıları durmuyor. Sadece önceki gün 100’den fazla çoğunluğu kadın ve çocuk katlettiler… Son saldırılarda şehidler arasında yeni doğan bebeğine doyamayan bir gazeteci de vardı. Her hafta aynı konu, benzer cümleler de kursak, siyonist soykırım duruncaya dek yazmaya devam edeceğiz…
Gelinen süreç göstermiştir ki; siyonist yaratıklar, HAMAS’la savaş(a)mıyor. Çünkü çok korkuyorlar. Şu ana kadar kaybettikleri binlerce asker ve askeri teçhizatla birlikte efsunlu yenilmezlik söylemleri buhar oldu. 7 Ekim sonrası acı tecrübeyle öğrendikleri; karasal savaşta Kassam mücahitlerinin sadece Yasin 105 füzeleriyle bile kendilerini nasıl büyük bir hezimete uğrattığı... Bundan dolayıdır ki Lübnan, Yemen ve Suriye’ye yönelik son saldırılarda stratejik askeri hedefler, hava savunma gücü ve meydanlarını bombalayarak kendilerine yönelik yakın veya uzak süreçte olası saldırıları önlemenin hesapları içerisindeler.
Gazze’de ayakta kalmış ne kadar ev, okul, barınak, çadır varsa havadan vurup karadan buldozerlerle üzerinden geçiyorlar. Teröristbaşı Netanyahu, Gazze’yi artık girip çıktıkları bir yer olarak değil kalıcı olarak yerleşecekleri yer olarak tanıtıyor.
Öldürdükleri kadınları, kendilerine karşı savaşan yiğitler doğurdukları için, çocukları ise gelecekte kendileriyle savaşamasınlar diye şimdiden yok etmenin derdindeler!..
Siyonistler havadan, karadan, denizden bombalarken 2.3 milyon Gazzeliye yaşattıkları soykırımın farklı bir boyutu olan “Aç bırakma”yı bir silah olarak kullanmaktan çekinmiyorlar.
Öyle bir soykırım ki ne gıda ne temiz su ne de ilaç girmeyeli iki ayı geçti. 66 binden fazla çocuk, yetersiz beslenmekten kaynaklı ileri derece ölüm riskiyle karşı karşıya. Hamile kadınlar, bırakın vitaminli yiyecekleri, açlıktan ölmeyecek derecede beslendikleri için ya düşük yapıyor ya da doğurdukları bebekleri gerek anne sütü, gerekse yeterli beslenememekten kaynaklı ölümle pençeleşiyor.
Uluslararası kurallara göre oynama tiyatrosunu oynadıkları 7 Ekim Aksa Tufanı öncesi gerçekleştirdikleri saldırılarda ölen sivillere bahane olarak saldırının “Bir HAMAS yetkilisine yönelik olduğu”nu açıklama gereği duyuyorlardı.
Ancak şimdilerde bırakın böyle bir açıklama yapma gereği hissetmelerini, rastgele yaptıkları intibaı oluşturdukları saldırıların asıl amacının ne kadar çok çocuk ve kadın öldürebilme politikası olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Resmen, Gazze halkı ve yeni doğan neslini yok ediyorlar. Çünkü HAMAS’ın yönettiği Gazze; yerkürede, hegemonik ülkelere karşı çıkan, direnen ve savaşan tek özgür İslam beldesi özelliğini taşırken Gazze halkı, tüm insanlığı uyandıran bir öğretmen oldu adeta..
İnsanlığa umut, müstemleke yönetilmekten kurtulmak isteyen İslam ülkelerine bir ilham kaynağı olan bu mübarek İslam beldesinin imanlı, erdemli halkına böylesine insanlık dışı vahşiliklerin sergilenmesi bundandır. Yani anlayacağınız; Gazze’nin İslam ülkelerine rol model olmasını istemiyorlar.
Böylesine bir alçaklık dünya tarihinde belki de ilk olma özelliği taşıyor. Bu insan kıyımına dur demenin artık kınamalarla olamayacağını tüm İslam ülkeleri 19 aydır tecrübe ettiği halde hâlâ bi cesaret; askeri ültimatom verecek dirayetli bir İslam ülkesi siyonist vahşiliğe dur diyemedi!..
Allah muhafaza ama böyle giderse “Gazze'yi 'tamamen yok edeceğiz” diyen terör rejiminin sözde maliye bakanı Smotrich ve siyonist mahlukdaşlarının insanlık dışı isteklerini gerçekleştirdiklerine de seyirci kalabiliriz…
Böyle bir zillete şahitliktense ölmek daha evla ancak böylesi bir acziyet durumu bile İslam ümmetini sorumluluktan, Allah’ın azabından kurtaramayacak…
Onun için işçi, tüccar, öğrenci, doktor, avukat, asker, gazeteci, alim, yönetici her neysek... Herkes kabiliyeti ve imkanları ölçüsünde harekete geçmeli. Şifre; DURMA, BİR ŞEYLER YAP… Bir slogan haykır… Bir taş fırlat… Bir adım at…