Artık her olayda Vahşi Batı’ya bakmaktan vazgeçmeyi öğrenmeliyiz. Bu ne bitmez tükenmez öğrenilmiş alçaklık ve aşağılanmışlık duygusudur böyle! Kılcal damarlarımıza kadar sinsice işlenmiş Batı'nın efendiliği hissini zerrelerimizden koparıp kölelik halkalarını boynumuzdan çıkarmalı, zihnimizden silmeliyiz! “Onlar kim oluyor ki!” demeyi öğrenmeliyiz. Çünkü onları haber yaptıkça, eğitimlerini, refah düzeylerini, sistemlerini, felsefelerini teknolojilerini…. gündeme taşıdıkça kölelik prangalarını gönüllü olarak kendimizin ve sonraki neslimizin boynuna takıyoruz. Anacaksak, medeniyetlerinin dünyayı sömürüsüyle, siyahilere, kızılderililere, aborjinlere soykırımlarıyla, şu an dünyanın her yerine bulaştırdıkları kötülükleriyle analım. Vahşilikleri ve barbarlıkları, kibirleri ve iğrenç zevkperestlikleriyle analım!
Neymiş efendim! Batı halkları Gazze'ye sahip çıkıyormuş! Bu şu an bu derece gündem yapılamaz! Katil, zihinlerde bu şekilde soykırımdan temize çıkarılamaz.
Kölelik nedir? Gazze'de her gün şehit olan yüz tertemiz insan, haberlerimizde Avrupalı iki kişinin ölümü kadar haber olamıyorsa bu Avrupalının kendini daha insan ve Efendi görmesi ve bizim de bunu bilinçaltında kabul ettiğimiz anlamı taşıyor. İşte kölelik budur! Çünkü hem Efendi hem de köle için, iki efendi'nin ölümü, yüz kölenin ölümünden daha önemlidir. Bu kölelikten kurtulmalıyız. Kim oluyor ki onlar!
Avrupalı sosyalistler ile LGBT’liler Gazze'ye sahip çıkıyormuş! Bundan bize ne? Bunu haber yapan Müslüman’ın anlamadığı şey, sosyalistin ve LGBT’nin bunu sadece ve sadece kendi sapkın davası için gündem yaptığıdır. Onlar o yürüyüşlerde İslam için değil sosyalizm için çalışıyorlar. Vicdanlarına bir şey diyemem. Hiçbirimizde vicdan ölçer alet yok çünkü. Ama Gazze bir vicdan sızlatma depremidir zaten. Birilerinin vicdanı sızlıyorsa bu doğal sonuçtur.
Gazze saf hakk, katıksız kötülüğü insanlığa berrak şekilde gösteren ayna, baştan aşağı İslam, eşsiz bir onur mücadelesi, izzet yüklü davadır. Bu davayı neden sosyalistlerin propaganda aracı kılıyoruz? Bu mücadeleyi sosyalizm’e alet etmek isteyenlerin mücadelesinden bize ne! O sosyalistlerle, bedel ödeyen HAMAS'ın davası arasında kainat kadar fark vardır. “Free Free Palestine” derken onlar Mahmud Abbas hayalleri kuruyorlar, Muhammed Dayf değil. İçinde Muhammed Dayf olmayan savunudan bize ne!
Neymiş efendim, Avrupa'yı örnek gösterirken aslında Müslümanların zillet dolu duyarsızlığını göstermek istiyormuşuz. Oysa yaptığımızla Müslüman görünümlü zeliller üstünde hiçbir etki bırakamayacağımız gibi gelecek neslimizde hayati değerde olan ve aktif mücadelenin doğuşunu sağlayacak olan, katillere duyulan öfkeyi yok ediyoruz.
“Avrupa'nın halkları ayrı, yönetimleri ayrıymış!” Yok öyle bir şey! İkisi de aynı düzeyde HAMAS düşmanı. Çünkü HAMAS demek İslam demek. Belki Siyonizm'in dünya siyasetine hegemonyası, halklarından daha fazla hükümetlerine hükmediyor olabilir ama halkları da; hükümetleri, Afrika'nın, Asya'nın açlıktan inleyen çocuklarının kanlarıyla toplanan tüm gelirlerinin sömürüsüyle kendilerini zevku sefa içinde yaşatırken, “nereden geliyor bu değirmenin suyu?” diye sormuyorlar mesela. Batı, Medeniyetiyle, vicdanıyla Batı’ya olsun. Bizim onların vicdanına ihtiyacımız yok!
Gösterileri gündem yaparken Gazze’de ateşkes ve barış sağlamak amacında olabiliriz. Peki Gazze mücadeleye başlarken amacı Gazze'ye ateşkes getirmek miydi? Gazze zulme direniş, gaflet uykusundaki Müslümanı uyandırış, yüce bir ideali savunuş değil midir? Zulüm devam edecekse, gaflet sürecekse Gazze'de ateşin kesilmesinin ne anlamı olacak!? Sosyalizm hayalleriyle Gazze'nin temiz mücadelesini kendi efendiliğinin aracısı yapanların Gazze'nin yüce ideallerine ne katkısı olacak?
Artık özgürlük zamanıdır. Harflerini, takvimlerini, tatillerini, yasalarını… yüzlerine patlatma zamanıdır. Bilim, mü'minin yitik malı; sanat, insanlığın evrensel acısıdır. Bunlara sırtımızı dönelim demiyorum. Ama onları dünyanın efendisi kılan medeniyetlerine daire bütün değerleri içimizden, zihnimizden silip süpürelim. Çünkü onlar gerçekten çok vahşiler.