Gazze’de soykırım tüm vahşetiyle sürerken vicdan sahiplerinin çabaları ve çözüm arayışları da sürüyor.
Malezya İslam Örgütleri Danışma Konseyi (MAPIM) öncülüğündeki girişim, Yahudilerin 17 yıllık ablukasını “Bin Gemi Filosu” ile dünyanın dört bir yanından yola çıkarak meydan okumayı hedefliyor.
MAPIM Başkanı Azmi Abdul Hamid "Tüm aileler yok edilirken ve açlık bir silah olarak kullanılırken sessiz kalamayız. Uluslararası kurumların yetersiz kaldığı noktada, küresel sivil irade devreye girmelidir” diyor.
Uluslararası Sekreterya ve Fon Oluşturulan bu konvoyla hedeflenen üç şey var; israil’in yasa dışı ablukasını fiilen kırmak, Gazze’ye acil insani yardım ulaştırmak, katılımcıların korunması ve İsrail'in savaş suçlarından sorumlu tutulması için devletlere baskı uygulamak.
Vicdan sahiplerini Gazze ile ilgili çabaları sürerken Yahudi Lobisi’nin bastırmasıyla ABD, İran’a karşı saldırı başlatarak fiilen savaşa katıldı.
Küresel siyonizmin şantajları neticesinde ABD fiili olarak savaşa dahil oldu ve İran’ın üç büyük nükleer tesisini bombaladı. Yetmedi arkasından küstahça tehditler savurarak İran’ın teslim olmasını istedi.
‘Uluslararası Hukuk’ ve ‘Uluslararası Kurumlar’ gibi söylemler değerlerini tümüyle yitirdi ve hepsinin aslında ABD’ye hizmet ettiği gerçeği ortaya çıktı.
BM Şartı, gibi sözde bağlayıcı kuralların dahi hiçbir anlamının olmadığı bir kez daha görüldü.
Almanya Başbakanı Merz’in "israil Ortadoğu’da hepimizin kirli işini yapıyor!" şeklindeki ifadesinin hemen akabinde terörist siyonist rejimin sözde maliye bakanı Smotrich aynı ifadeleri kullanarak “israil, Batı’nın kirli işlerini yapıyor!” diyerek İran’a karşı savunma talebinde bulunmuştu.
Gelinen noktada; Trump, kendi atadığı Ulusal istihbarat (NSA) şefi Tulsi Gabbard’ın İran’ın nükleer silah geliştirmediğine dair açıklamasına rağmen ‘Pandora’nın kutusu’nu açan bu saldırının sebebi merak ediliyor.
Oysa savaşları bitirmek vaadiyle gelmişti Trump…
Dünyayı üçüncü büyük savaşa götürebilecek bu saldırı konusunda 2 haftalık düşünme süresinden bahseden Trump’ın ani bir kararla saldırı emri vermesi ilginç değil mi?
Putin Fransız Le Figaro gazetesine verdiği röportajda ABD’yi gerçekte kimlerin yönettiğine işaret ediyor;
“(ABD’de) Başkanlar gelir ve gider, ancak politika değişmez. Nedenini biliyor musunuz? Çünkü bürokrasi çok güçlüdür. Kişi seçilir, bazı fikirlerle gelir ve sonra ona evrak çantalarıyla, iyi giyimli ve koyu takım elbiselerle gelir, ancak kırmızı kravatla değil, siyah veya koyu mavi kravatla ve ne yapması gerektiğini açıklamaya başlarlar - ve her şey bir anda değişir. Bu bir yönetimden diğerine olur.”
Bir süre önce Elon Musk X hesabında açıklamalarda bulunmuş ve Trump’ın (sapık Mossad ajanı) Epstein arşivinde bulunduğunu ifade etmiş ve Trump’ın çocuklarla ilgili görüntülerinin bulunduğunu belirtmişti.
Tepkiler sonucu Musk, bu paylaşımlarını silmiş ve bu konuyu kapatmıştı.
19 Haziran’daki TİME Dergisi kapağı daha önce Saddam ve Kaddafi için yaptığı gibi İran Lideri Seyyid Ali Hamaney’in parçalanmış bir fotoğrafını yayınlayarak altına “New Mıddle East!- Yeni Ortadoğu!” başlığını attı.
Siyonistlerin İran’a yaptığı vahşice saldırıların başında İran (ve tüm Şiilerin dini lideri) Ayetullah Hamaney’i öldürüp rejimi değiştirmek hedefi bulunuyor. Bu niyetlerini gizlemiyorlar.
ABD ve Avrupalı güçlerin, İran'da kurulabilecek yeni rejim ya da rejimlere dair gizli görüşmeler gerçekleştirdiği belirtiliyor.
Buna yönelik olarak; İran’daki hainler ve bazı terör örgütleriyle ileriye dönük bazı planlamalar yapıldığı ve ülkede kaos çıkarılarak Rejimin düşürülmesi ve parçalanmaya giden yolun açılması planlanıyor!
Bu aşamada İran’ın cepheyi genişletmeden sadece Yahudi israil’i hedef alarak onu zayıflatmaya çalışması en mantıklı/stratejik hareket olarak görülüyor. Aksi durumda İran için de bin geminin yola çıkması gerekebilir!
