Aziz Müminler, Değerli Kardeşlerim!

Yüce Rabbimiz Kerim kitabında bizlere şöyle buyuruyor “Size ne oldu da Allah yolunda ve ‘Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!’ diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz? İman edenler Allah yolunda savaşırlar, inanmayanlar ise bâtıl dava uğrunda savaşırlar. Şu hâlde şeytanın dostlarına karşı savaşın. Şüphe yok ki şeytanın planı (tuzağı) daima zayıftır.” (Nisa suresi,75-76)

Önderimiz ve tek örneğimiz olan Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem ise bir hadislerinde bizlere şu şekilde seslenmektedir “Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona haksızlık etmez, onu düşman eline bırakmaz. Kim Müslüman kardeşinin ihtiyacını giderirse Allah da onun ihtiyacını giderir; kim Müslüman kardeşini bir sıkıntıdan kurtarırsa Allah da onu bir sıkıntıdan kurtarır” (Buhari, Mezalim,3)

İki yıldan fazladır Gazze’de kardeşlerimiz tarifi zor, eşi benzerine rastlanmamış bir vahşet altındadırlar. En ağır silahlarla öldürülmeleri yetmiyormuş gibi açlık ve susuzluktan dolayı da şehit oluyorlar. Üstelik hemen sınırın yanı başında binlerce yardım tırları beklerken.

Gazze'ye yardım namına neredeyse hiçbir şey gitmedi.

Hele Müslüman ülkelerden neredeyse hiçbir yardım gönderilmedi. Hiçbir yaraları sarılmadı.

Bu konuda halklar ellerinden gelen çabaları, gayretleri gösterdiler, gösteriyorlar. Onlara diyebileceğimiz; bu gayretlerinizi arttırabildiğiniz kadar arttırın, sürdürebildiğiniz kadar sürdürün.

Ancak asıl sözü muhataplarına şu Cuma hutbesinden sunmak istiyoruz.

Ey Müslüman ülkelerin idarecileri, yöneticileri!

Ve ey şu Müslüman halkın oylarını alan milletin vekilleri!

Gazze böyleyken sizin durumlarınız nasıl?

Gazze bu haldeyken siz hangi haldesiniz?

Gazze için ne yaptınız, Gazze için ne yapıyorsunuz, Gazze için ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Söylemek zorunda kaldığınız birkaç söz veya resmi kınama ve şu kahrolasıca diplomatik uğraşlar dışında ne yaptınız?

İşi sürekli uluslararası toplum denilen bilinmez çukura devrettiniz de ne oldu?

Hangisinin Gazze'ye bir faydası oldu?

Açlıktan susuzluktan ölümlere çare oldu mu?

Gazze ile ilgili bu kadar mısınız? Sizden bir şey beklemeyelim mi?

Eğer bu kadarsanız ve bizden herhangi bir şey beklemeyin diyorsanız

O zaman şu vahşetin karşısında durmamanın Allah yanında büyük bir vebal olduğunu,

ahiretinizin büyük bir tehlikede olduğunu söylemek isteriz.

Gazze'yi yalnız bırakmanızdan dolayı dünya ve ahirette yalnızlığa mahkûm olacağınızı hatırlatmak isteriz.

O sebeple;

Gelin, şu mazlum kardeşlerimizin yarasına bir merhem olun.

Gelin, onların olmayan sofrasına bir aş olun.

Yolda kalmış gözlerine bir umut olun.

Bir insanlık koridoru açın.

Bu yol sizi de sahili selamete ulaştırır.

Gayrısı esfeldir. Dünya ahiret hüsranıdır.

Kudüs sevdanız ahiret azığınız olacakken ağır vebaliniz olmasın.

Hutbemi şu ilahi fermanla bitirmek istiyorum "Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah'ı severler, Onlar müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar, işte bu, Allah'ın bir lütfudur, Onu dilediğine verir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir. “(Maide, 5/54)