• DOLAR 34.49
  • EURO 36.453
  • ALTIN 2956.093
  • ...

Bismihi Teala.

Öğretmen Meslek Kanunu resmi gazete yayınlandı.

Muhtevasındaki maddelerden biri de Öğretmenlik Meslek Akademesi”

Polis Akademisi, Diyanet Akademisi derken Milli Eğitim Akademisi…

Anlaşılan, MEB eğitim fakültelerinden mezun olan öğretmen adaylarını yeterli görmemektedir.

O halde YÖK bu ayıbın altında kalır mı kalmaz mı?

O, onun bileceği iş.

MEB’in gündemine aldığı fantezilikten çok misyona aracılık etti mi,

söylenecek söz hasıl olmaz.

İşe, kurumlara alımlarda “mülakat” bizde sorunlu.

Aşamadığımız öyle şeyler var ki, nesnel olamıyoruz.

Nesnelikten uzağız. Yani “Rabbena hep bana!”

Akademide mülakat yok. Yalnız güvenlik soruşturması var.

Nasıl işler bekleyip görmek lazım.

Bana göre mühim olan akademi tutar mı tutmaz mı?

Yani ezberi bozar mı bozmaz mı?

Aday öğretmenlikte önceleri “Temel, Hazırlayıcı ve Uygulama” eğitimi vardı.

Bu eğitimler bir yılı kapsıyordu. Teorik bilgiler ve ardından formalite sınavla

adaylık kalkıyordu.

  ÖMK(Öğretmenlik Meslek Kanunu) ile bu kaldırıldı.

Yeni uygulamayla öğretmen adayı KPSS’de aldığı puanla akademiye alınacak.

3 ya da 4 dönem şeklinde (takriben 1 yıl) teorik ve uygulamalı eğitime tabi tutulacak.

Başarıyla geçen adaylar 3 yıl sözleşmeli çalıştıktan sonra asil öğretmenliğe geçecek.

Yani yol uzun.

Öğretmenlik mesleği ciddi bir meslektir.

Ciddiyet, bilinç ve şuurla örtüşse ne güzel olur.

“Salla başını al maaşını” anlayışının dibe çakılması gerekir.

Gerçi akademinin içeriği nedir bilmiyoruz.

Eğer fakültede öğretilen formasyon bilgileriyse,

KPSS’ye hazırlık  matbularındaki teorik bilgilerse,

bu kadar zaman israfına, kaynak israfına gerek var mıdır?

Sormadan edemiyorsun.

  Güncel bilgi ve becerilerle donatılan eğitimciler,

günü daha iyi okuyabilir.

Yarınların inşası için muhatap aldığı neslin gelişiminde aktif rol oynayabilir.

Dolayısyla Öğretmen Akademileri” sürekli öğrenme kültürünü teşvik ederek,

öğretmenlerin mesleki gelişimlerini sürdürmelerine olanak sağlıyorsa isabetlidir.

Eğitimdeki hızlı değişimler öğretmenlerin sürekli öğrenme ihtiyacını doğurmaz mı?

Kalın sağlıcakla…