Neymiş? 10 Aralık İnsan Hakları Günü…(!)
Bismihi Teala
En samimi, en dokunaklı ve merhametlice;
İnsan hakkı ya da insanın hakkı,
evrensel mesaj olan,
Rahmet elçisinin kutlu mesajında.
(Gerisi angarya.)
Miladi 632.
Mekke şehrinde.
Arafat ve Mina’da.
Yüz binlerce insana hitap etti:
Cihanşümül Resul.
ve ekledi.
Buradakiler, sonradakilere bildirsin mesajı…
Mübarek dilinden dökülen her emir kaydedildi.
Günümüze kadar ulaştı.
Ve Kıyamet Güneşi’nin son batışına kadar…
Dolayısıyla Veda Hutbesi -İlk İnsan Hakları Beyannamesi- hüviyetini taşır.
Dünya Savaşları sonrası yorgun ve bitmiş dünya ülkleri(Batı)
10.12.1948 tarihinde “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi”ni yayımlar.
İnsan hak ve özgürlükleri ekseninde,
kağıt üzerinde 30 madde kabul edilir.
Ancak pratikte yer bulmaz.
Teoride İnsan Hakları Bildirgesi’nde,
Mukkades “Veda Hutbesi’nin” esintisini görmek mümkündür.
Ancak besmele ile kağıda alınmadığı için,
adalet ve barış getirmekten ırak kalmıştır..
Beyanname; aciz kalmış egemen gücün putu olmaktan öteye geçmemiş.
Başka deyişle seçilmişlerin hakkı olunca gündem bulmuştur.
Mazlumlar, özellikle kimliğinde “Müslüman” yazılı olanlar,
Sözde manifestonun muhatabı olmaktan uzak kalmıştır.
Hak ihlallerinin son örneği bugün bir kez daha Filistin/Gazze’de yaşanıyor.
Dünya canlı katliam izliyor.
Kundaktaki bebeler,
Küvezde yenidoğan bebeler,
Savunmasız çocuklar katlediliyor.
Katil israil kana doymuyor.
Kuduz itler gibi sağa sola savuruyor.
Mazlum insanların yaşam hakları en acımasızca ihlal ediliyor.
Yaşam hakkından yoksun bırakılana söylenebilecek başka söz var mı?
Ümmetin gözyaşları,
satılmışları alaşağı etmeye güç yeter mi?
Zulme tokat bazen;
tesirli bir dua…
içtenlikle verilen bir akçe…
Şuurluca bir tavır…
Ve taraf ve safın zulme hizmet etmediği izzetli bir duruş, olabilir.
“Zalimler, nasıl bir inkılapla devrileceklerini yakında öğrenecekler!..” (Şuara/227)
Kalın sağlıcakla…