CHP Halkın partisi mi Koltuk partisi mi?

Ne olacak bu CHP’nin hali.. Seçim biteli epey oldu ama CHP’de sular bir türlü durulmuyor. Az buçuk taraftar toplayabilen bir başı çekiyor. Kılıçdaroğlu için gözyaşı döken Özgür Özel, baba-oğul muhabbetli İmamoğlu, ihracı istenen Tanju Özcan ve en son Murat Karayalçın’lı “ağabey formülü” üzerinde konuşuluyor.

Tüm plan, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olması üzere kuruluydu. “Her şey çok güzel olacaktı”! ama olmadı. Olamayınca herkes bir baş oldu. Yakın zamanda belediye seçimleri var ama CHP cenahı, hâlâ cumhurbaşkanlığı seçiminin yenilgi şokunu atlatamamış durumda.

Aslına bakarsanız CHP’de işleyen siyaset sürekli koltuk pazarlığı üzerine olduğu için haliyle uzun yıllar hükümet olamamış bir CHP bu kez kendi içinde bir koltuk savaşı vermek durumunda kalıyor. CHP, ismini halk partisi olarak belirtmesine rağmen halka hizmeti öncelemeyen, kendine oy veren seçmeni bir hiç görüp oy vermeye mecbur gören, önceliği makam, mevki, koltuğa dayalı olduğu için büyüyemeyen hep küçülen bir parti olarak kalacak. Ne diyordu Grup Başkanvekili Mahir Başarır;  “Bizim tabanımız küsse de kızsa da gelir yine CHP’ye oy verir.” Yani mecburlar demeye getiriyor.

14 seçime girmiş ve hiçbirinde yenememiş bir başkan olarak koltuğunda kalma mücadelesi veren Kılıçdaroğlu ile İstanbul’a belediye başkanı seçildiği dört yıldır İstanbulluya gereken hizmeti götürmeyen İmamoğlu’nun mücadele seyrini, CHP’nin 29 Ekim olağan genel kurultay kongresine kadar hep beraber göreceğiz.

Ancak görünen o ki CHP’nin İstanbul için göstereceği etkin bir aday yok ki İmamoğlu’nun tekrar İstanbul’a aday olmasını istiyor. İmamoğlu ise İstanbullu felaketler yaşarken tatilde olduğu, kar felaketinde kar küreme aracı eskortluğunda İngiliz elçiyle yemekli buluşması akılda kalan, İstanbullu hizmet beklerken onun, “Temel atmama törenleri” düzenlemesinin, 2024 seçimlerinde aleyhine işleyeceğine kanaat getirmiş olmalı ki CHP genel başkanlık koltuğunda ısrar ediyor.

İmamoğlu ayrıca aldığı oyların sadece CHP’nin değil, 7’li ittifakın oyu olduğunu ve planlamasında bu faktörleri de göz ardı etmemesi gerektiğini, bunlardan birinin ittifakta olmamasının getireceği yenilgiyi de gayet iyi biliyor. Bunun için ara formül arayışlarını sürdürüyor İmamoğlu.

Kılıçdaroğlu’nun koltuğu bırakmaması, Özgür Özel’in başkanlık koltuğu için fırsat kollamasının, kongrede kendisine yeterli oyun çıkmaması olarak da yorumlayan İmamoğlu’nun B planı da var. CHP’nin eskileri üzerinden “Ağabey formülü” ile Murat Karayalçın’ın geçici genel başkanlığı kabul etmesi, İmamoğlu’nun planlarının işlemesine yarayacaktır. Karayalçın ise bu ağabey formülüne dünden hazır gibi ama Kılıçdaroğlu karşısında istediği desteği bulamayacağı kanaatiyle çıktığı bir yayında “Böyle bir şey konuşmadık” dedi ve ardından Ekrem İmamoğlu’nun yeniden İstanbul Büyükşehir Belediyesine aday olması gerektiğini belirtti.

İmamoğlu ise genel başkanlık koltuğu için destek arayışlarını sürdürmekle birlikte tüm planlarının işlevsiz kalması sonrası en son yeniden İstanbul’a aday olmaktan başka seçeneği yok. Ancak bu denenmiş ve İstanbulluya hizmet götürmede başarısız olmuş ikinci adaylığın kazanılmasının imkansız olacağını şimdiden belirtmekte fayda var. Çünkü bu dört yıl boyunca metrobüse binince kendini şanslı hisseden İstanbullunun trafik çilesinden, arızalanan İETT otobüslerinden, yapılması elzem olup yapılmayan yüzlerce hizmetin hesabını soracak İstanbullu seçmen…

CHP’deki bu koltuk mücadelesi tutkusu kadar insana, memlekete hizmet mücadelesi aşkı olsaydı, emin olunuz ki istedikleri sonuca çok rahat ulaşabilirlerdi. Ancak geçmişten bu yana menfaate dayalı ben merkezli bakış açısı, CHP zihniyetini giderek küçülten ve ana muhalefetten düşürüp azınlık bir partiye dönüştüreceği günler gelecek.

CHP’li Tarsus Belediyesi organizeli ahlaksız tiyatro!

CHP’nin sürekli devam eden koltuk kavgasına alıştık alışmasına da CHP zihniyetinin İslam düşmanlığına, Müslümanların değerlerini aşağılamasına alışamadık, alışmayacağız ve kabul etmeyeceğiz. CHP’li Tarsus Belediyesinin organize ettiği 'Yıldızlar Altında Yaz Eğlencesi' isimli tiyatro oyununda çocukların da olduğu bir ortamda 'Müstehcen' ve 'Dini inanç değerlerini aşağılayan' ifadeler ve görüntüler sahnelendi. İktidar olduğu geçmişte alimlerimizi asan, camilerimizi ahıra çeviren CHP zihniyeti bugün muhalefette ise kültürel anlamda fecaatlerde bulunarak aile yapısını tahrip ediyor, toplumu ifsat etmek için elinden geleni yapıyor. İslami değerlere ve aile ile topluma yönelik bu ahlaksızlığı şiddetle kınıyorum.

İktidar geçmişi katliam cürümleriyle dolu din düşmanı zihniyetin bugünkü muhalefetteki icraatları ise batıya müstemleke olmakla birlikte batının sapkınlığını medeniyet sanıp kültürel bozgunculuk yaparak toplumu ifsat etme görevini üstlenmiş olmasıdır. Buna izin verilmemeli.