Kimi insanlar vardır, yolculukları kendilerinden çok daha büyük bir anlam taşır. Onların attığı her adım, milyonların duasıyla yankılanır. İşte Sumud Filosu da böylesi bir yolculuğun adıdır.
“Sumud” kelimesi, Arapçada direniş, sabır ve köklü duruş anlamına gelir. Bu filo, sadece denize açılan bir gemi değildir; zulme karşı dimdik duran vicdanların, sınır tanımayan bir insanlık seferberliğinin adıdır. Her gemisinde, mazlum coğrafyalara umut taşıyan gönüllüler vardır. Onlar silah değil; un, ilaç, battaniye ve insanlık götürürler.
Gazze’yi abluka ile boğanlara karşı, denizlerin ortasında yankılanan sessiz ama en gür haykırıştır Sumud. Çünkü bu filo, “Biz buradayız, unutmadık, vazgeçmeyeceğiz” diyenlerin sesidir.
Bugün dünyanın dört bir yanında insanlar mazlumların acılarını seyirlik bir ekran görüntüsü gibi görürken, Sumud Filosu’na katılanlar vicdanı yelken yapıp yola çıkanlardır. Onlar bilir ki; belki bir gemiyle bütün dünyayı değiştiremezler ama bir çocuğun gözyaşını silebilir, bir annenin feryadını dindirebilirler.
Ve işte o, bütün dünyayı değiştirmeye yeter.
Bazen tarih, büyük ordularla değil; küçük ama onurlu yolculuklarla yazılır. Tıpkı Sumud’un yaptığı gibi… Bu filo, insanlığa yeniden şu hakikati hatırlatıyor: Mazlumun yanında yer almak, insan olmanın şerefi ve gereğidir.
Bugün hepimizin vicdanına şu soru düşmeli:
Bizler kıyıdan sadece seyredenlerden mi olacağız, yoksa yüreğimizi bu filonun yolcuları gibi umut gemisine bindirebilecek miyiz?
Unutmayalım, zulmün karanlığına karşı en küçük bir ışık dahi umudu büyütür. Sumud Filosu da bu ışığın adıdır.
Rabbim umudun yolcularının, gidişini kutlu bir sefer, dönüşlerini mübarek bir zaferle taçlandırsın inşallah !
Selam olsun Gazze’nin acısını yüreğinde hissedebilen tüm vicdanlı insanlara!