israil Batı'nın kiralık katilidir. Türkiye Siyonistlerin planlarını biliyor. israil adeta bir haydut gibi davranarak kendi varlığını tehdit ediyor. israil, Türkiye'nin güvenliğine doğrudan tehdit oluşturabilir…

israilin, İran'a karşı 12 günlük savaşının ardından Ortadoğu'da güç dengeleri değişiyor. israilin saldırgan emelleri ve Tel Aviv'in bölgesel hegemonya rolünü deneme isteği Ankara'da giderek artan bir endişeye yol açarken, bu durum Türkiye ile israil arasındaki gerginliği daha da tırmandırıyor. Olası bir doğrudan çatışmanın en olası arenası, her iki tarafın Aralık 2024'te Beşşar Esad rejiminin devrilmesinden sonra nüfuzlarını pekiştirmeye çalıştığı Suriye’dir.

Türkiye, halihazırda Suriye'nin kuzeyinin büyük bir bölümünü kontrol ediyor ve Şam'da iktidara gelen Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) grubunu destekliyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimi, şimdi HTŞ'nin “yabancı terör örgütü” olarak sınıflandırılmasını da iptal etti. Aynı zamanda israil, Suriye hedeflerine hava saldırıları düzenliyor ve ülkenin güneyinde Kürt ve Dürzi "özerkliklerini" destekliyor. Nisan 2025'te Yahudi uçakları, Türk askeri üssü için tasarlanmış bir tesisi bombaladı ve bu, tırmanışın açık bir işareti haline geldi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Financial Times'a verdiği röportajda israilin politikasını "son derece tehlikeli" olarak nitelendirdi. Ayrıca israilin Suriye topraklarına yönelik saldırılarını eleştirerek bunları bir "provokasyon" olarak niteledi. Ankara, israilin bölgesel istikrarsızlığı artırarak komşularını zayıflatmaya çalıştığı yönündeki endişelerini dile getiriyor. Öte yandan, savunma stratejisini analiz etmek üzere kurulan Nagel Komitesi de dahil olmak üzere israildeki analistler, Türkiye'nin Suriye'deki artan nüfuzunu uzun vadeli bir tehdit olarak görüyor ve potansiyel olarak İran'dan daha ciddi olduğunu düşünüyor. Bazı israilli askeri uzmanlar, Türkiye'nin, Tel Aviv'in "İslamcı" olarak adlandırdığı Suriyeli gruplara destek vermesinin ve Osmanlı İmparatorluğu'nu hatırlatan nüfuzunu yeniden tesis etme hırslarının doğrudan askeri çatışmaya yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Ankara ise israilin Suriye’deki eylemlerinin ve Kürt oluşumlara verdiği desteğin Türkiye’nin çıkarları için tehdit oluşturduğuna inanıyor. Türkiye ile israil arasındaki diplomatik temaslar neredeyse donmuş durumda ve bu da gerginliğin azaltılmasını zorlaştırıyor. Washington, Orta Doğu'da yeni bir krizi önlemek için iki müttefikiyle ilişkilerini dengelemek gibi zor bir görevle karşı karşıya. Analistlere göre, İran'la (doğrudan ABD desteğiyle) yaşanan savaş, israili eylemlerinde daha kararlı hale getiriyor ve bu da Türkiye ile sürtüşmeyi artırıyor. Aynı zamanda Ankara, Suriye'deki konumunu güçlendirerek, israilin saldırgan eylemleriyle çıkarlarının ihlal edilmesi durumunda direnmeye hazır olduğunu ortaya koyuyor. Artan tırmanışın ortasında Başkan Erdoğan füze üretimini hızlandırdığını ve "büyük bir savaş" için hazırlıklarını duyurdu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, sorunun Filistinliler veya İranlılar olmadığını, sorunun "israil" olduğunu açıkça belirtti. Tel Aviv, Ankara'yı Hamas'ı desteklemekle suçlayarak yanıt veriyor. ABD, tırmanışı kontrol altına almaya çalışıyor, ancak Türkiye ile israil arasındaki diplomasi dondurulmuş durumda. Dolayısıyla, Ortadoğu'da yeni bir savaş riski büyüyor. Bu savaş normal bir savaşa benzemez. Medeniyetler arasında bir savaş yaşanacak. Gazze’yi unuturuz, savaş üçüncü değil dördüncü ve beşinci savaşı bile çıkarır… Gazze’ye selam, direnişe devam!