Bismihi Teala.

Geçen hafta sonu HÜDA PAR’ın

‘Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı’ vardı.

Orijinal ismi,

Komxebatîya Çareserîya Însanî Ya Ji bo Meselaya Kurd.

Dinleyici/izleyici olarak katılmak bize de nasip oldu.

Diyarbakır nezih bir programa ev sahipliği yaptı.

Programın tertibi, içeriği, heyecanı tek kelimeyle ciddiydi.

Ayrıştırıcı, bölücü, sloganik ve hamasi söylemlerden arınık olması

sentetiğe papuç bırakmayacak kadar tabiiydi.

Güzide insanların münevverliği ile salon adeta ışıldadı.

Muhtelif çevre ve zeminlerde davet edilen düşünce insanı,

ulema, siyasetçi, yazar ve akademisyenlerin fikirlerini serdetmeleri

isabetlice bir tarz oldu.

Üstadların meseleyi çok yönden

dini, tarihi, siyasi açıdan irdelemeleri zenginlikti.

Böyle önemli bir meseleye çalıştay zaman ve soluk verme gücü göstermekte zorlandı.

Belki de büyük sempozyumlara, uluslararası düzleme taşınması gerekir.

Yine de bir adım olması açısında hafifsenmeyecek kadar kıymetli bir buluşmaydı.

Çalıştayın 15 maddelik sonuç bildirgesinden

iktidar içerisinde rahatsızlık duymayanlar olur mu…!

Eee, fikirlerin tartışılmasından ürken acizler elbette olacaktır.

Bendenizi belki de en fazla tesir altında bırakan tablo,

salon sahnesinin sağ ve sol köşelerinde asılan ak brandaların zeminine

fotoğrafları nakşedilen, sanları yazılan tarihi şahsiyetlerdi.

Hepsinin ortak yanı güçlü irade, büyük inanç ve geniş müktesebat olmaları...

Bu münevverlerin tasnifi bile hoş düşünülmüş.

Bir tarafta(Şex Seid-i Palewi, Selahadini Eyyubi, Salih Begê Henê gibi)

dahi liderler…

diğer tarafta (Seîde Kürdî, Ahmedê Xanê, Melayê Cezîrî) gibi müteffekkir kimseler…

Maarif Eğitim Modeli eğer İslam Medeniyetini baz alıyorsa,

yüksek şahsiyetli bu derin mütefekkirleri gündemine alması gerekmez mi?

Yeni nesile katıksız şekilde ilmi, fenni yanlarını sisteme dahil etmesi gerekmez mi?

Halen tabuları kırma iradesini göstermiyorsa orası ayrı…

Medeniyet dediğimiz şey sadece Türk’le mi sınırlı?

Oysa medeniyet havzası olabildiğince enginliğine rağmen

Mezopotamya coğrafyası öyle düşünürlere şahitlik etmiş ki…

Hepsi birbirinden kıymetli…

Herbiri birbirinden derinlikli…

Tüm erdemleri toplayıp tek kişiye hapsetmek

doğru olmadığı gibi

sadece bir ırka hasretmek de doğru değil.

Oysa doğrular evrenseldir.

Dili, dini, ırkı sorulur mu ki?!

Kalın sağlıcakla…