Gazze’de oluk oluk kan akıyor. Bu bir söylemi tekrarlama değil, gerçek.. Siyonist teröristlerin Filistin halkına yaşattığı vahşetin tarifi yok. Bu kan aktıkça, gözyaşı ve acı sürdükçe yazmaya, anlatmaya devam edeceğiz..

Tüm dünya, neredeyse her gün işgalci teröristlerin bombalamaları sonucu Gazze’de başları bedenlerinden kopmuş bebeklerin, çocukların görüntülerini izliyoruz!..

Siyonist israil ve ABD’nin 7 Ekim sonrası dillendirdikleri HAMAS’ın Yahudi çocukların başını kestiği görüntüleri izleyeniniz var mı? Şahsen ben bir gazeteci olarak sürekli uluslararası medyayı taramama rağmen rastlamış değilim. Anlayacağınız, koca bir yalan..

Ancak Beyazsaray’a göre yine de tüm bu olanların sorumlusu HAMAS..

Büyük Yalan Tekniği Ustası Joseph Goebbels, bu siyonist evanjelistlere de ilham kaynağı..

Onların gizlediği planlarına göre HAMAS, Abbas tarzı siyonist rejimin güdümünde olmayacaksa yok edilmeli.. Yehuda krallığını kabullenmeyen Filistinliler ya ölmeli veya dönmemek üzere sürülmeli. O mukaddes topraklar, Mescid-i Aksa Yahudilerin idaresine bırakılmalı.. Kudüs, Batı Şeria Yahudi yerleşim merkezlerine, Gazze ise Yahudilerin keyifle güneşlenebileceği bir sahil şehrine dönüşmeli..

Adamlar tüm mel’anetlerini açıktan yapıyor artık, hiç kimseden çekindikleri yok. Attıkları yalanlarına kimsenin inanmasını da beklemiyorlar. Kendi koydukları Uluslararası kurallarmış, yazdıkları evrensel insan haklarıymış, hiçbir önemi, geçerliliği yok onlar için..

Merhamet, vicdan, doğruluk vesair insani hiçbir değer taşımıyorlar. Kendi kurdukları BM’nin Gazze oluşumlarını bombalamaktan, çalışanlarını öldürmekten bile çekinmiyorlar, daha ne diyelim..

Misal; AB üyesi Macaristan, UCM’nin geçtiğimiz Kasım ayında, soykırımcı Netanyahu’ya tutuklama kararı vermesinin ertesi günü katili ülkesine davet etti. Bununla kalmayan Macaristan Başbakanı Viktor Orban, önceki gün(3 Nisan) Netanyahu’nun Macaristan’ı ziyareti esnasında Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden (UCM) çekilme kararı aldığını duyurdu.

Mesele gayet açık...

Konu bir İslam ülkesi lideri olsaydı UCM’nin kararı sorgulanmazdı ancak bu, suçu sabit bir soykırımcı olduğu için çekilmekle UCM tiye alındı..

ABD ise siyonist efendilerini memnun etmek için üzerine ne düşüyorsa layıkıyla yapıyor. Şu ana kadar ülke genelindeki üniversitelerde süren Filistin protestolarına katılan, destek veren yüzlerce öğrenci vizesini iptal ederek, tutuklama ve deport uyguluyor.

Siyonistlerin güdümündeki batı bloğu; işgal, katliam, soykırım gibi türlü zulümlerde alabildiğine cüretkar bir tutum sergilerken, İslam ülkeleri bırakın askeri bir ültimatom vermeyi maalesef yardım tırlarını Refah sınırından zorla geçirecek bir irade ve cesaretini bile toparlayabilmiş değil.

Filistin gibi bir azası ateşler içerisinde yanmasına rağmen kınamaların ötesine geçmeyen, kendi koyduğu uluslararası sözleşmelere kendi bile uymayan Batının kurallarından şaşmayan İslam ülkeleri olarak acizliğimiz o kadar büyük ki hangi birini anlatalım ki..

Filistin topraklarıyla kalmayıp Lübnan’ı, Yemen’i, Suriye’yi hatta daha ileri giderek Türkiye’nin Suriye’de kuracağı Üs bölgesini bombalayarak bunun “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir uyarı göndermek" olduğunu dillendirecek kadar azgınlaşmış bir kötülük hareketine karşı bir misilleme, olmadı bir savunma da mı olmayacak?

Siyonist teröristleri durduracak askeri bir adım atmayan İslam ülkeleri ve Türkiye olarak hali pürmelalimiz buyken.. Müslüman halklar olarak elimizden gelen, siyonist malları ve şirketleri boykot etmeye çalışırken Türkiye içerisindeki İngiliz yamağı, dış güçlerin aparatlığına soyunanlar ne yapıyor sizce? Aleni bir hırsızlık şebekesini aklama bahanesiyle ülke ekonomisine darbe anlamına gelen yerli ürün ve kurumlara yönelik boykot kararı alıyor.. Bu, dolaylı bir darbedir!..