Anormal yüzlerce gelişme yaşandı bir hafta içinde.
AB ve İngiltere, israil terör rejimine baskı yapmaya mı başladı? Silah satışlarını, lojistik ve askeri desteklerini askıya alacağı konusunda kararlar alacağını söylüyor.
Soykırımın başından beri onurlu davranan İspanya, "soykırımcı bir ülke ile iş yapmayız” diyerek öne atıldı. Norveç ve İsveç sessizliğini bozdu ve Siyonist teröristlerin bakanları hakkında yaptırım uygulanmasını istedi. Fransa AB ile israil görüşmelerinin askıya alınmasını talep ediyor.
“Avrupa’ya neler oldu böyle” diyesi geliyor insanın?
Acaba AB 593 gündür aralıksız işlenen soykırım vahşetini daha yeni mi fark etti? Yoksa daha yeni mi akıllandı? Soykırım vahşetiyle birlikte anılmak mı istemiyor? Siyonist teröristlerin ne derece hayvanlaşabildiklerine mi şahit oldular? Dünya kamuoyu önünde bu vahşetleri destekleyen terör seviciler olarak anılmaları zorlarına mı gitti?
Siyonsoykırımının baş teröristi Netanyahu tarafından tuzağa çekildiklerini mi gördüler? Almanya hariç diğerleri açıktan desteklerini sakladıkları yetmezmiş gibi açıktan tepki vermeye başladılar. Sanırım Almanya işin hikâye kısmını anlayamayacak kadar ezik ve uşak... Birkaç güne kalmaz o da sahnede bir rol kapar.
Avrupa hiçbir dönem mazlumdan, haklıdan yana olmamıştır. O her zaman çıkarlarından yana olmuştur.
Bu süslü sözler ve insani kınamalar yapılırken, mesela İngiltere’nin gözetleme (istihbarat) uçağı Siyonist teröristlere bilgi akışı için Gazze semalarında geziniyordu.
Bu arada Tiran Trump tüm dünyaya terörist başı Netanyahu ile aralarının bozulduğu havasını estirmeyi başardı. Yüz binlerce ton ağırlığında en alçak bombalarını Gazze halkının üzerine boca ettikten sonra. Bunlar aramız limoni diyerek sömürge ülkelerinin baş uşaklarından trilyon dolarları, en rezil ve en onursuz bir şekilde coka etti.
Avrupa’da bu derece insancıl tepkiler hız kazanmışken doğu ülkeleri zilletin en dip noktasında ABD’ye yaranma yarışındaydı.
Peki ya Gazze?
Oluşturulan bu olumlu hava altında en acımasız, en vahi saldırılar ile topluca öldürülüyordu. Hastaneler, okullar, çadırlar günde onlarca kez bombalanmaktaydı.
Dünya’nın kandırılmış, sömürülmüş, ezilmiş halkları yine eskisi gibi “Avrupa bizden daha medeni” hezeyanlarıyla arzı endam ederse hiç şaşmayın.
Bu global oyunun tek amacı dağılan AB’yi ve güç kaybeden ABD’yi koruma ve kollama…
Kendimize her zaman şunu söyleyelim;
Bu emperyal güçler bu derece vahşi bir soykırımı desteklemiş ve finanse etmiştir. Yüz binlerce insanın vahşice katledilmesini gülücükler eşliğinde dünyaya servis etmekten bile imtina etmeyecek kadar alçak ve de aşağılık olduklarını binlerce kez ispatlamışken bunlara inanmak, bunlara güvenmek ve bunlardan insani bir erdem beklemek ne derece bir eblehlik olduğunu anla ve anlat.
Batı hiçbir zaman medeni olmamıştır. Medeniyet maskesi ile o pis, o habis, o iğrenç yüzünü saklamıştır. Kan ve gözyaşıyla beslenen bu emperyalist düzenin, bu batık batının tek bir yeri, tek bir anı bile medeni olamaz, olamamıştır da...
Vahşi batının sınırsız darbelerine karşı kafamızı korumaktan kullanmaya fırsatımız olmamış. 7 Ekim’den beridir yakaladığımız bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz ve artık kafalarımızı kullanmalıyız. Kanmamalıyız, kandırılmamalıyız.