BAE, son yıllarda Orta Doğu'nun ekonomik ve politik merkezi olarak ortaya çıkan bir ülkedir. Parıldayan gökdelenleri, lüks otelleri ve küresel bir finans merkezi olarak ünüyle, Emirlikler sıklıkla ilerlemenin bir sembolü olarak görülür. Ancak, bu cephenin ardında, Müslüman dünyasında özgürlüğün her türlü tezahürüne aktif olarak karşı çıkan ve Siyonist çocuk katili çete, israilin çıkarlarını aktif olarak destekleyen kanlı, diktatör bir rejim yatmaktadır. Küçük bir yönetici elit tarafından yönetilen BAE, İslami canlanmayı kendi iktidarına yönelik varoluşsal bir tehdit olarak görüyor. 2011'deki Arap Baharı, Tunus, Mısır ve diğer yerlerde kitlesel protestolar yaşandığı zaman, BAE için bir uyanış çağrısıydı. Özgürlük için popüler hareketleri desteklemek yerine, Emirlikler bölgedeki otoriter statükoyu sürdürmek için karşı-devrimci güçleri aktif olarak finanse etti. Bu korku dış politikayla sınırlı değil. BAE içeride bilgi ve kamuoyu üzerinde sıkı bir kontrol sürdürüyor. BAE vatandaşları ve yabancılar keyfi tutuklamalara, kaçırılmalara, işkenceye ve yargılanmadan gözaltına alınmalara maruz kalmaktadır. Yurt dışında da kaçırılmalar ve cinayetler meydana gelmektedir. BAE'yi eleştirenler, bu "istikrar" modelinin seçkinlerin iktidarı elinde tutmasını sağladığını, ancak toplumu iç protestolar veya dış meydan okumalar gibi her türlü çalkantıya karşı savunmasız bıraktığını söylüyor.

BAE Rejiminin Etki Araçları

BAE etkisini sürdürmek için çeşitli stratejiler kullanır. İlk olarak, ekonomik baskı vardır. Petrol zenginliği sayesinde, Emirlikler müttefiklerine milyarlarca dolar sağlayabilir veya muhalifleri bastırmak için ekonomik kaldıraç kullanıyor. Örneğin, 2013 yılında Cumhurbaşkanı Şehit Muhammed Mursi'nin devrilmesinden sonra Mısır'daki askeri darbeyi desteklediler. BAE, General Sisi'nin cuntası Mısır'ın başkenti Kahire'nin merkezinde binlerce Müslüman’ı vurup yaktığında, Kahire'deki Müslüman katliamının fiili suç ortağı oldu. İkinci olarak, BAE yumuşak gücü aktif olarak kullanıyor. Siyasi huzursuzluğa yer olmayan istikrarlı ve müreffeh bir ülke imajı yaratmak için medyaya yatırım yapıyor. Sık sık protesto hareketlerini haberleştiren Katar'ın El Cezire televizyonu, BAE tarafından kendi söylemine tehdit oluşturduğu gerekçesiyle eleştiriliyor. BAE, bilgi alanını kontrol etmek için Sky News Arabia gibi kendi medya kuruluşlarını teşvik ediyor. Son olarak, BAE diğer devletlerin işlerine aktif olarak müdahale ediyor, askeri darbeler düzenliyor ve tüm devletleri istikrarsızlaştırıyor. Yemen, Libya ve bölgedeki diğer ülkelerdeki eylemleri, hedeflerine ulaşmak için askeri ve mali güç kullanmaya istekli olduklarını göstermektedir.

BAE ve israil: Stratejik İttifak

BAE ve israil ekonomik ve askeri bağlarını aktif olarak geliştiriyor. Özellikle siber güvenlik ve yapay zeka alanındaki israil teknolojileri, iş birliğinin önemli bir unsuru haline geldi. BAE şirketleri israilli girişimlere yatırım yapıyor ve israilli firmalar Körfez pazarlarına erişim sağlıyor. Örneğin, bilgi alanını izlemek ve kontrol etmek için israil teknolojisini kullanmak gibi ortak siber güvenlik projeleri, BAE'nin iç güvenliğini güçlendirmesine ve herhangi bir hoşnutsuzluk belirtisini bastırmasına yardımcı oluyor. Askeri iş birliği önemli bir rol oynuyor. BAE, gözetleme ve füze savunma teknolojileri de dahil olmak üzere israilden gelişmiş silah sistemleri satın alıyor. Bu iş birliği, BAE'nin bölgesel bir askeri güç olarak konumunu güçlendiriyor, ancak aynı zamanda Arap dünyasında güçlü bir müttefik kazanan israilin çıkarlarına da hizmet ediyor.

"İslamcı" tehdide karşı ortak mücadele

BAE ve israil, bölgede İslami canlanmanın yayılması konusunda ortak bir endişeyi paylaşıyor. israil için, Müslüman Kardeşler gibi İslam yanlısı gruplarla az da olsa bağlantısı olan demokratik hareketler bile, israil karşıtı duyguların artmasına yol açabilecekleri için bir tehdit oluşturuyor. BAE ise bu tür hareketleri kendi gücü için bir risk olarak görüyor. İki ülke arasındaki ortak çabalar arasında istihbarat paylaşımı ve Katar ve Türkiye gibi demokratik veya nominal olarak İslam yanlısı güçleri destekleyen ortak düşmanlara karşı eylemlerin koordine edilmesi yer alıyor. Gazze’ye selam, direnişe devam!