Uğursuz Gecenin Yok mu Sabahı?
Gazze’deki katliam hız kesmeden devam ediyor. Katledilen masum insan sayısı 45 bini aştı. Hastanelerin yerle bir edildiği Gazze’de ölenler ölüyor da peki yaralıların hali nicedir acaba? İnsani yardım kapılarının da kapalı olduğunu düşününce aç, susuz, barınaksız ve korumasız insanların durumunun ne kadar feci bir halde olduğunu varın düşünün. İnsanı insanlığından utandıran bir durum bu… Gazze bir baştan diğerine adeta bir harabe şehir olmuş. Sağlam bir binanın hemen hemen kalmadığı belli. Yerinden yurdundan edilen yüz binlerce insan nerede, nasıl yaşıyor? Kısacası Gazze’de tam bir cehennemi hayatın sürdüğünü anlamak o kadar zor değil.
Peki, bütün bu acı ve dramlar yaşanırken Gazzelilere tek bir elin değil, bir parmağın dahi uzanmadığını görmek ne etki yapar insan kalbinde ve vicdanında. Bu drama seyirci kalmak, bir şey yapmak isteyip de yapamamak çok feci ve korkunç bir hal. Dünya kamuoyu ve küresel kurum ve kuruluşların sessizliğini bir tarafa bırakalım. Peki bu faciaya, bu soykırıma gözlerini ve kulaklarını kapayan ümmeti İslam’a(!), ulema ve umeralarına, kelli felli liderleri, hükümetleri ve Müslüman halkın paralarıyla beslenen ordularına ne demeli? Bazıları sanki başka bir gezegende yaşıyorlar gibi. Sosyal medyada hâlâ şu mezhep, bu grup muhabbeti yapan akıldanelerimiz var maalesef. Şahsen bu durumlara şahit olunca işin içinden çıkamıyorum. Kendi kendime, galiba bu durumumuz bir büyük kıyametin en yakın alametidir diyorum. Çünkü bunca katliam ve acıya duyarsız kalmak, seyirci durmak, Müslümanlığın da insanlığın da tefessüh ettiğini gösteriyor. Bu duyarsızlık ve çürümüşlüğün sonuçları çok vahim olmalı bence. Özellikle bölgedeki devletlerin bu tarifi zor acıya ilgisizliği, ilgisizlik bir tarafa, bunlardan kimilerinin Siyonizm’den yana tavır ve konum almaları çok ürkütücü ve düşündürücüdür. İnsanın kalbini derinden yaralayan bu durum değişir mi acaba? Yoksa kalpleri mühürlenenlerin akıbeti gibi bir durum mu yaşanır?
Müslüman coğrafyanın Gazze katliamına gösterilmesi gereken duyarlılık ve ilgi konusunda sıfıra yakın bir seviyede durduğu malumdur. Bazen, Amerika ve Avrupa gibi toplumlarda olaya gösterilen toplumsal tepkinin biz Müslümanlarınkinden daha çok ciddi ve samimi olduğunu hissediyorum. Dilerim yanılmış olurum. Bize ne oldu ve neden bu haldeyiz diyorum. Psikologlar, sosyal bilimciler bu olayı nasıl açıklar acaba?
Peki, nedir Müslümanım diyen bu coğrafyanın, idareci ve halkının kardeşlerine karşı bu derece sükut etmelerinin, kayıtsız durmalarının sebepleri?
Evet, biliyorum ki bunun başta gelen ana sebebi iman zaafıdır. Amenna, bu cevap doğru. Ama bu durumun oluşumunu sağlayan somut sebepler var. Kanaatime göre zulme seyirci durmanın baş sorumlusu ve nedeni toplumları bu derece duyarsızlaştıran yönetimler ve onların dayattığı eğitim sistemleridir.
Batı’dan tam bağımsız kaç ülkemiz var bizim? Hemen hepsi batılıların güdümünde ve onların kuklası durumunda. Katliamcı israilin hukuki yargılanma sürecini hangi İslam ülkesi başlattı? Yüzlerce yuh ve yazıklar olsun ki hiç biri… Güney Afrika Cumhuriyeti bu işe ön ayak oldu sadece. Bu bölge ülkelerinin liderleri, cereyan eden bu olaylara tam bir kör ve sağır kalıyorlar. Olup biten karşısındaki kendi konumlarından da utanmıyorlar. Bu yüce utanma duyusunu kaybeden insan her türlü melaneti yapmaktan çekinmez. Kısacası bunlarda hiç bir insani cevher kalmamış demek.
Gazze katliamında işin edebiyatindan öteye gitmeyenlere de Akif'in şu mısralarını haykırmak gerek:
"Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek:
Sözün odun gibi olsun, hakikat olsun tek.."