Aslanın Beyaz Öküzü Yediği Gün…
“Ben beyaz öküzün yenildiği gün yenilmiştim.” Bu cümle bir Arap atasözü… Atasözünün ortaya çıkmasına sebep olan bir hikâyesi de var. Bugünkü Müslümanların mevcut haline ışık tutan o hikâyeye bakalım:
“Çok güzel bir ormanda bir aslan ile üç yabani öküz yaşıyorlarmış. Öküzlerin biri beyaz, biri siyah, diğeri ise kırmızı imiş... Öküzler arasında güzel bir birlik varmış, tüm öküzlerin ortak sloganı “Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz içindir.” imiş.
Aslan öküzlerin arasındaki bu birlikten rahatsız oluyor, bunların arasını bozup, birer birer onları yemenin planlarını yapıyormuş. Ama üçüne birden saldırınca başına neyin geleceğini çok iyi bildiği için bu üç öküzün arasını bozarak onları yemenin çaresini arıyormuş.
Derken aslan bir gün kımızı ve siyah öküzün yanına gitmiş, onlara şöyle demiş: “Ben korkuyorum ki beyaz öküz ormanda tâ ötelerden fark edilsin. O fark edilince avcılar buraya gelecek ve hepimizi yakalayıp öldürecekler. Eğer siz müsaade ederseniz ben onu halledeyim, tehlikeyi bertaraf edeyim.” Kırmızı ve siyah öküz düşünmüşler, hepsi için tehlikeli olan beyaz öküzü ortadan kaldırmanın, kendilerinin selameti için gerekli olduğuna inanarak aslanın teklifini kabul etmişler. Ve aslan tek başına kalan beyaz öküzü bir güzel yemiş.
Aradan zaman geçmiş aslan yine acıkmış ve öküzlerin birini daha yemeye karar vermiş. Bu sefer kırmızı öküzün yanına gitmiş. Ona demiş ki: “Bak, benim rengim ile seninki aynı; ama siyah öküz bizden farklı, ben kokuyorum ki onun yüzünden bizim de başımız belaya girsin, gel sen bana karışma ben onu ortadan kaldırarak bu tehlikeye son vereyim, artık ormanda sen ile ben rahat rahat yaşayalım.” Kırmızı öküz aslanın bu teklifine olumlu anlamda başını sallamış, aslanın ne yapmak istediğini hâlâ fark edememiş. Aslan siyah öküzü de tek başına yakalayarak yemiş.
Siyah öküzü halleder etmez, aslan kırmızı öküzün yanına gelmiş ve demiş ki;” Aha, bugün seni yiyeceğim.” Kırmızı öküz, aslanın planını işte o zaman anlamış ve meşhur olan bu sözü o gün dile getirmiş. Demiş ki; “Ben asıl bugün değil tâ beyaz öküzün yendiği gün yenilmiştim.”
Zamanımızda İslam ülkeleri ile batının güçlü devletleri arasında olup biten her şey hikâyedekinin aynısı gibi cereyan ediyor. Müslüman ülke yönetimlerinin basiretleri körelmiş, kimin dost kimin düşman olduğunu fark edemez duruma düşmüşler. ABD veya Rusya’nın yanında yer alarak bir neticeye varacaklarını sanıyorlar. Oysa bu devletlerin kendi çıkarlarından başka düşündükleri bir şey yoktur.
Bir zamanlar Britanya İmparatorluğunun Dışişleri Bakanlığı görevindeki Lord Palmerston bakın ne demiş:
‘İngiltere'nin ebedi dostları ve ebedi düşmanları yoktur, çıkarları vardır.’
Şu hale baksanıza bir yıldan beri hunharca katliam yapan Siyonist katillere herkes susup bakıyor, seyirci duruyor. Yani öldürebilirsin diyor. Ancak yarın sıranın kendilerine geleceğini bilmiyor.
Bakıyorsun adam israile karşı durur gibi yapıyor ama siyasi, ekonomik ilişkiler tıkırında işliyor. Hâlâ siyonizmin batı tarafından tetikçi olarak kurdurulup kullanıldığını anlamıyor ve batı ile olan ilişkisini gözden geçirmediği gibi bir dediğini de iki etmiyor.
Hasılı şu bölge ülkelerinin tavır ve duruşlarını ifade edecek kelime bulmada zorlanıyorum. Ama sıranın kendilerine gelmesi yakındır. Zira bu kaçınılmazdır.
Evet bu bir yasadır işler ilelebet…