TRUMP’IN İKİNCİ DÖNEMİ
Amerikan seçim sonuçları bazıları için sürpriz olarak görünse de bazıları için tam bir kabus oldu.
Klasik Amerikan siyasetindeki standartları öne çıkararak bir değişim olmayacağını öngörenler için fazla önemli değil sonuçlar; ama önceki dönemini de hesaba katarsak Trump ile küresel ve bölgesel dengelerde sarsılmalar olacağını söyleyebiliriz.
Bill Clinton’ın cinsel istismar davalarını bir tarafa bırakırsak siyasi davranış ve eylemlerinden dolayı Trump; yargılanan, suçlu bulunan ve ceza alan ilk Amerikan başkanıdır.
Aslında bu dönem seçileceğine de pek ihtimal verilmiyordu.
Son bir yıl içinde meydana gelen olaylar mevcut yönetimi yıpratırken Trump, yavaş yavaş yeniden tek seçenek haline geldi.
Önemli olan etkenleri kısaca değerlendirelim.
Mevcut başkan Biden:
Biden, elbette Amerikan siyasetin oldukça önemli bir isim. Hatta Amerika’nın son 50 yılında, Demokrat başkanlar döneminde neredeyse bütün siyasi gelişmelerin içinde yer almış, özellikle dış politikada kritik görevlerde bulunmuş biri. Ama dünyanın kritik dönemeçlerden geçtiği, küresel krizlerin ve hatta dünya savaşlarının eşiğinde gezilen bir dönemde neredeyse her gün dünya medyası Biden’in gafları ile meşgul oldu. Buna rağmen başkan adayı olmak istedi ve oldu; ama bu büyük bir hoşnutsuzluğa neden oldu.
Anketlerde Trump’ın öne geçtiğine dair haberler yayıldı.
Liberal kesimde özellikle medya, sermaye ve siyaset çevrelerinde oluşan baskılar sonucunda çekilmek zorunda kaldı. Yerine aday olarak yardımcısı Kamala Harris gösterildi.
Harris başta fazla şişirildi. Kadın olması, güçlü bir profil oluşturması, beyaz Amerikalıların dışındaki tüm kesimlere de hitap etmesi bir avantaj gibi sunuldu ve anketlerde önde olduğu iddia edildi.
Trump, Harris’i “Amerika’yı zayıflatacak bir komünist” diyerek hedef aldı ve bu kampanya büyük oranda başarılı oldu.
Ukrayna Savaşı:
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırıları başladığında, verdiği tepkilerden yola çıkılarak Amerika’nın buna hazırlıklı olduğu anlaşıldı. Kısa süre içerisinde gerek Ukrayna askerlerinin eğitilmesi gerekse de her türlü silah ve mühimmat tedarik edilerek savaşa Amerika ve bazı Avrupa ülkeleri müdahil oldu. Zaman geçtikçe Ukrayna’ya verilen silahların hem miktarı hem de niteliği değişti. Zelensky, durmadan daha fazla para ve silah istedi. Ukrayna Savaşı bahanesi ile Rusya tehdidine karşılık bölgeye büyük silah satışları gerçekleştirdi Amerika; ama bundan sadece küresel sermaye kazançlı çıkıyordu. Ukrayna’da ise gerek orduda gerekse de siyasette yolsuzluk anlamında büyük kara delikler vardı ve giden her şey kısa sürede tükeniyor ya da kayboluyordu.
Trump, Ukrayna’ya giden Amerikan paraları üzerinden vurdu Demokratları ve savaşı bitirmekten söz etti. Amerika’da bile evsiz ve yoksullara devletin sosyal yardım yapmasına karşı çıkan sıradan Amerikalı mesajı aldı ve Trump’a destek verdi.
Çok az bir kısmı açıklanan ve ısrarla üstü örtülmeye çalışılan Epstein adası skandalı ve New York’ta bazı Yahudi mabetlerinin bodrumlarından çıkarılan kanlı çocuk yatakları, Amerikan sermayesine hükmeden Yahudi gruplar arasında bir çekişme olduğunu ortaya koymuştu. Trump ve yakın çevresi ısrarla seçimi kazandıkları takdirde Epstein dosyasını açacaklarını söylediler. Sanırım bunun da seçim sonuçlarına bir etkisi olmuştur.
Gazze’de yaşanan soykırımın seçimlere etkisini, Türkiye ve PKK’nin beklentilerini bir başka yazıda değerlendirelim inşallah.