Türkiye bu eşkıyayı durduramaz mıydı, şimdiye kadar niçin durdurmadı?
Zannedersem bu soru insanımızın kafasını en çok meşgul eden sorudur.
İşgalci ve Soykırımcı israil hiç kimseyi takmadan, hiç kimseye takılmadan ilerledikçe ilerliyor, Gazze’den sonra şimdi Batı Şeria’yı da tamamen ele geçirmeyi hedefine koyan Siyonist terör devleti karşısında İslam ümmetinin tavrının ne olacağını gözlemlerken ister istemez aklımıza Türkiye geliyor.
Öyle ya, başta teknoloji olmak üzere İslam dünyasının en güçlü ve önde gelen ülkesi Türkiye ise... Daha da önemlisi Gazze için en yüksek sesi çıkaran, en yoğun siyasi temaslarda bulunan ülke de Türkiye ise…
Çünkü iktidar medyasında gün geçmiyor ki yeni icat edilen bir silah, bir dron, bir SİHA, bir İHA haberi yayınlanmasın. İşin çok daha ilginç tarafı, bu haberler verilirken; “israili korkutan, israili panikleten, israili endişelendiren, Yunanistan’ın uykularını kaçıran…” haberler olarak sunuluyor. Vallahi şöyle bir bakıyoruz da israilin ne uykusunun kaçtığı var, ne paniklediği var, ha bire ilerlemeye bakıyor. Hem de Suriye cephesinden ve Türkiye istikametine doğru.
İnsan ister istemez bu terör devleti Türkiye’yi ne kadar hesaba katıyor, hangi hesaplarını Türkiye’yi gözeterek yapıyor, hangi adımlarını Türkiye’den dolayı geri çekti, kafasında daha neler vardı da Türkiye’den dolayı gerçekleştiremedi diye düşünüyor.
Öncelikle şunu belirtelim ki biz Türkiye’nin gücünün yetmeyeceği, ülkeyi çökertecek maceralara girmesini istemiyoruz. Bizim içimizi ağlatan ve bizi öfkelendiren şey gücünün dahilinde olan şeyleri yapmamasıdır. Çünkü biz inanıyoruz ki Türkiye fiili olarak Soykırımcı Siyonist devlete savaş açmadan da çok şey yapabilir hem de çok şey. Hatta yapacağı bu şeyler Soykırımcı bu çeteyi durdurabileceği gibi geri adımlar da attırabilir.
Bunların başında siyasi ilişkileri bitirmek, temsilcilikleri kapatmak ve ticari ilişkileri kesin bir şekilde bitirmek, limanlarını ve hava sahasını kapatmak, dünyanın hiçbir yerinde hiçbir etkinlikte bir arada bulunmamak.
Zaten bu adımları attığında kendiliğinden diplomatik mücadele de yoğunlaşacak demektir.
Ta baştan bu işler yapılmalıydı ama her şeye rağmen bu konuda geç kalınmadı.
Selam ve dua ile.