Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selâm da O’nun pak Rasulüne olsun.
Bu sabah bir sebepten nüfus müdürlüğüne gittik. Belge için kullanılacak fotoğrafımız son altı ayda çekilmemiş olduğu için bizi geri çevirdiler. “Yeni fotoğraf lazım, çektirin gelin!” dediler. Böyle durumlarda insan kendini reddedilmiş, kabul edilmemiş ve huzursuz hissediyor. Bu durum iyice can sıkıyor.
Kafamda belki yüz tane düşünce ile oradan ayrıldım. Bir yanım “Nedir bu yeni icat çıkarıyorlar, git evine boş ver!” derken diğer yanım “Eninde sonunda bu fotoğrafı çekeceksin.” diyor. Prosedürlerden nefret ederim. O fotoğraftaki bensem benimdir. Çok bir değişiklik yoksa kabul edilebilmeli. Altı aylığına fotoğraf mı çekilir? Dört adet fotoğrafa boş yere bir sürü para mı ödenir? Hem çarşaflı kişiler bilirler, fotoğraf çektirmek bir çiledir. Bu düşüncelerle, sonunda fotoğraf çekip bu durumdan kurtulmaya karar verdim.
Allah’tan, fotoya gönderilen ilk kişilerden biriydik ve hemen sıramızı savdık. O kadar stres, iç çatışmalar, kurallara olan isyan vs… Hepsi bitti, çıktık fotoğrafın çıkmasını bekliyoruz. O sırada bir anne ile kızı geldi. Kız uzun kirpikleri, güzel gözleriyle o kadar hoş ki… Herhangi bir uzvunda, özellikle de yüzünde bir problem yok. Ancak kendince çok büyük bir sorunu var: makyaj yapmadan gelmiş. Nüfusta işlem ne kadar sürebilir ki, diyerek evden öylece çıkmış. Foto da alnına indirdiği saçlarını kaldırıp alnını açmasını istediğinde kız iyice çileden çıktı. Çaresizce ağlıyor. “Bilseydim makyaj yapardım. Berbat çıkacağım. Neden bunlar hep benim başıma geliyor. Zaten kimliğimde de böyle oldu…” diye diye kız bizi gülsek mi ağlasak mı bir duruma getirdi. Ortamdaki herkes kızı teselli etmeye çalışıyor.
Zaten makyajlı foto çekilemeyeceğini söyleyen fotonun yanı sıra, biyometrik fotoda hepimizin hapishane kaçkını gibi çıktığımızı söyleyip teselli etmek isteyen yardımsever koca yürekli abimiz de vardı. Kızcağız bunları duydukça iyice kötülendi.
Ne acı bir şey görüyor musunuz? Kendisi olamamak, olduğu haliyle görünememek, gideceği yere ve saate göre şekil almak ne acı… Çiçek gibi bir kıza kendini böyle kötü hissettiren nedir? Sosyal medyada kullanılan filtreler gerçek hayatta kullanılamayınca düşülen bu içler acısı durumun faturasını kim ödeyecek? Elini yüzünü tertemiz yıkayıp, üstü başı düzgün bir halde dışarı çıkamama sorunu psikolojinin hangi alanının konusu?
Gençlerimiz günden güne nereye gidiyor? Kendini sevmeyen, beğenmeyen, kendisine bahşedilmiş onca nimete rağmen hâlâ boyalara, cilalara sırtını dayayan ve onsuz kaldığında hüngür hüngür ağlayan bir insanı hangi terapi, hangi doktor veya hangi alim düzeltecek? Rabbim sonumuzu hayır eylesin.