Hamd alemlerin rabbine, salat ve selam da onun pak Rasulüne olsun.

Başlığı okur okumaz bir çoğumuzun "Gençler ne istediğini bilmiyor ki!", "Amaaan, boşver gençleri..." dediğimizi duyar gibiyim. Bize göre gençlik almış başını gidiyor, amaçsız ve gayretsiz bir şekilde hayat sürüyor.

Hatırlıyor musunuz gençliğinizi? Bizim hakkımızda da birileri böyle sözler ediyordu. 'Yeni nesil' veya 'şimdikiler' diye diye, 'bizim zamanımızda böyle miydi'yi de işin içine katarak ne kadar da haz duyuyorlardı. Onların zamanında her yere yürüyerek gidilirdi, onlar çocukluktan itibaren çalışmaya başlamıştı. Biz ise evimizin tembel çocuklarıydık. İş bilmezdik, bir tahtaya çivi bile çakamazdık.

Başımıza ne gelirse hep biz gençlerin yüzünden gelirdi. Bir keresinde deprem olmuştu ve mahallemizden bir nine, depremi şahıs göstere göstere açık saçıklığa bağlamıştı. Sanki gıybet, iftira, ara bozuculuk, zina, laf taşıma, kibir ve benzeri kötülükler günah değildi de deprem sadece başı açıklar yüzünden olmuştu. Halbuki insan bilmiyorsa ne yapsın? Ayrıca dinî bilgiler, emir ve yasaklar ancak muhabbetle öğretilirse uygulanabilir. Kimse kendisinden nefret eden bir kimsenin dinine de fikirlerine de saygı göstermez.

Şimdi de bizler gençlere karşı anlayışsızmışız gibi geliyor. Evet, dinledikleri müzik değil, izledikleri video değil, yedikleri yemek değil, okudukları kitap değil... Bize çok abes gelen şeyler. Ancak anlamaya çalışsak, yargılamadan sorsak... "Bu müzikten ne anlıyorsun be!" demek yerine "Bu müzikte hoşuna giden nedir, merak ediyorum." desek belki kalplerinin kapısını bize aralayacaklar.

İnsan en çok anlaşılmak ister, anlaşılmadığı yerde duramaz. Eskiden anlaşılmayan insanlar kitaba yönelir, kitapta kendilerinden bir şeyler bulurlardı. Şimdi aynı mantıkla yapay zeka araçlarına yöneliyorlar. Onaylanma ihtiyaçlarını ChatGPT karşılıyor. Çünkü ailede bireyin kendisini onaylayan biri yok.

Özellikle de İslami anlamda gençleri anlamamız gerekiyor. Dünyevileşmenin zirveye çıktığı, İslam’ı yaşamanın gittikçe zorlaştığı bu zamanda, hele de ailesinden de İslam'ı görmemişse bu kişiye İslam'ı nasıl anlatacağız? Baskı kurarak mı yoksa Peygamber Aleyhisselam'ın yaptığı gibi sevdirerek mi? Düşüncelerini dinleyerek mi yoksa düşüncelerini bastırarak mı? Sahabeden bir gencin Resulullah'a gelip "Ben zina etmek istiyorum." dediği olayı bir düşünelim. Oradaki o yumuşak tavrı iyi okuyalım ve günümüz gençlerine de bu yumuşaklıkla muamele edelim inşaallah. Yoksa bizim ittiğimizi başkası çeker. Allah muhafaza!