Bismihi Teâla
Kuşkusuz,28 Şubat Postmodern Darbesiyle binlerce
kız öğrencinin eğitim hakkı ciddi anlamda ellerinden alındıydı.
İdeolojik hırsla son sürat gazla neler yapılmadı ki…?
Neyse ki, o yılları bilen bilir. Halen hafızalarda…
Sonra gelenler de arşivlerde pekâlâ bulabilir.
Zamanın devlet aklı o masumları
öz vatanından koparırcasına,
adres gösteriyordu utanmazca…
Tabi ki o dönemin aktörleri şimdi yerin altında…
Toprağı bol olur mu, bilmem!
Ne var ki “Beşer zulmeder lakin kader adalet eder.”
Realite budur.
Günümüzde kız çocukların eğitim hakkı karşısında
önemli barikatlar görünmüyor.
Aksine son zamanlarda kızların okullaşmasında
doğal olarak artış var.
Buraya kadar iyi diyelim.
Şu var ki,
küresel ve modern yaşamın baskısıyla
günümüz eğitim sistemi manevi değerlerden uzaklaşma
riski taşımaktadır.
Bu noktada, eğitim politikalarının temel değerlerle
yüzleşmesi elzemdir.
Karma eğitim gelişmiş ülkelerce de ciddi ciddi sorgulanır hale gelmişken;
Bizde ideolojik gözlükle bakan kesim,
tartışmasına bile göz yummama fanatizmini gösteriyor.
Geçenlerde Bakan Tekin bir televizyon programında,
"Bazı veliler kız çocuklarını erkek çocuklarla aynı okula göndermek istemiyor.
O zaman veliyi ikna etmek için biz,
gerekirse kız okulları da açabilmeliyiz,
veli isterse çocuğunu kız okullarına gönderebilmeli,
isterse erkeklerin gittiği okullara gönderebilmeli"
Sormak lazım,
bu durum tespitinin neyi yanlış?
Tabi ki öküz altında buzağı arayanlara lafımız yok.
Bakan sahayı çok iyi gözlemliyor.
Sahada can alıcı doneler topluyor.
Tartışmaya açıyor.
İyileştirmeye dönük asla ödün vermemelidir.
Karma eğitim; cinsiyet temelli dikkat dağınıklığı,
psikolojik ve akademik gelişime olumsuz etkiler yapabiliyor.
Kız okulları, kız öğrencilerin daha öz güvenli, daha rahat
bir ortamla yüzleşmesine olanak sağlayabilir.
Hz. Hatice gibi ticarette dürüst,
Hz. Fatma gibi takvada önde,
Hz. Aişe gibi ilimde öncü nesiller yetiştiremez miyiz?
Kalın sağlıcakla…