Son zamanlarda Kürtler arasında “israil seviciliğini” yayanlar dikkatinizi çekmiştir. Hatta Kürtlerin yegâne dostu israildir, diyen bir söylem var piyasada. Bu söylemi yaymaya çalışanların kim olduğunu tahmin ediyorsunuz. Evet, bu söylemi bilinçli bir şekilde Kürtler arasında yayan PKK organlarıdır. Özellikle Suriye’de yaşanan son gelişmeler ve siyonist israilin PYD’ye destek söylemlerini bir fırsat olarak görüyor ve Kürtlerin arasında “israil seviciliği” işleniyor. Aslında bu söylem çok şeytani bir teknikle, Kürtlerin kök kaynaklarını yok etmeyi hedefliyor. Zira bu söylem, afetlerden ve savaşlardan çok daha vahim olan fikri bir tehlikedir. Bunu Kürtler arasında yaymaya çalışanlar tam da Kürtlere ihanet ediyorlar. Çünkü bunların tek amacı, mazlum Kürt halkını emperyalistlere hizmetkâr etmek ve İslamsız bir Kürdistan hayalidir. Bu fikri yaymaya çalışanları deşifre etmek hepimizin görevidir.
Herkes biliyor ki Kürtlerin mayası ve tarihi İslam’dır. Kürtler arasında İslam mayasını çıkardığınızda onların hiçbir şeyi kalmaz. Bu mayayı Kürtlerin içinde zayıflatmak isteyen ve tam tersi bir ideolojiyle onları beslemeye çalışan batı emperyalizmini biliyoruz. Bölgede bu çalışmayı da kendi aparatları olan PKK’ye devrettiklerini de herkes biliyor. PKK’de kurulduğu günden beri bu konuda bir taviz vermemiştir. Lakin PKK’nın varlık sebebi budur. Ve beslendikleri Marksist-Leninist düşünce bunu gerektiriyor. Zira düşünce babaları olan ve kayıtsız şartsız bağlandıkları Lenin’in şöyle diyor: “Her nevi dinin kökenlerini dünya yüzünden kazımak baş gayelerimizden biridir. Komünizm nizamının en büyük düşmanı Allah’tır. Allah’a olan imanı çürütmek için bütün kuvvetlerimizle çalışacağız.” (Lenin Külliyatı, 1947-Moskova)
Kökleri Marksist-Leninist ideolojiye sımsıkı bağlı olan PKK’nın de her zaman hedefi bu olmuştur ve bundan taviz vermemiştir. Bu konuda klasik Marksizm’e vurgu yapan Abdullah Öcalan da şöyle diyor: “Din afyondur ve imha işkence, açlık hastalık gibi sorunların kaynaklarındandır” (Sümer Rahip devletinden Halk Cumhuriyetine Doğru, s.39)
Çalışma esaslarını Marksist-Leninist ideoloji üzerine kuran PKK’nın en büyük hayali, İslamsız bir Kürdistan’dır. Bu yoz düşünceyi kendine esas olarak kabul eden PKK, ne zaman kendini güçlü gördüğünde bunu açıkça söylemiş ve buna karşı çıkan Kürtleri de katletmiştir. Her hâlükârda Marksizm’in tellallığını üstlenen PKK, Müslüman Kürt halkı içerisinde farklı yöntemlerle bunu topluma empoze etmeye çalışmış ve hala çalışıyor. Bölgemizde Marksizm’in sapkın temsilcisi olan PKK’nın da tek hayali, İslamsız bir Kürdistan’ı kurmaktır. Bu ise Kürtlerin genlerine aykırı bir dayatmadır.
Sonuç olarak; PKK, bölgemizde Marksist-Leninist düşüncenin mücessem hali olmuştur. Dine ve mukaddesatlara düşmanlık yapmış ve hala ediyor. Hatta bölgede birçok âlimi bu sapkın ideolojileri için katletmiştir. Bu konuda en yakın tarih 6-8 Ekim olaylarında dindar kişilere karşı gösterdikleri saldırıdır. IŞİD algısıyla “Kürtlerin tek düşmanı İslam’dır” düşüncesini Kürt halkına empoze etmeye çalıştılar. Bu çalışmaları hiç bitmemiş ve hala devam ediyor. Bugünlerde de “İslamsız bir Kürdistan” hayali için hiç kimsenin dostu olmayan Siyonistleri, Kürtlerin tek dostu ve sahibi olarak göstermeye çalışıyorlar.