Bismihi Teala

''Gezdim Halep ile Şam'ı ''

Eyledim ilmi talep

Meğer ilim bir hiç imiş

İlla edep illa edep!...''

Bu dizeler gönül insanı Yunus'a aittir.

Ne de doğru söyler; güncelliğini, tazeliğini hiç kaybetmeden…

Arsıza, huysuza okkalı şamar türünden…

Temiz ve dürüst hayatın hulasası, had bilmenin yegane ölçüsü ''edeb'' ve ''haya''dır.

Hisse ve payına düşeni alana!

Mevlana Hazretleri, 'İnsanla hayvan arasındaki en mühim farkın edep olduğunu' söyler.

Son zamanlarda ''Öğretmen müsveddesi'' kimi öğretmenlerin söylemleri, eylemleri seviyenin çok aşağısında…!

Başka tabirle çok seviyesizce!...

-SEVİYE BİR:

Muş/Bulanık'ta bayan öğretmen:

''Doğuda temizlik nedir bilmeyen çocuklar içerisinde hastalıkla boğuşmak istemiyorum…''

-SEVİYE İKİ:

Erzurum/Karayazı'da bir grup bayan öğretmenin;

Kürtçe tabela karşısında uygunsuz beden/sözsüz diliyle faş görüntüleri,

Marifetmişçesine sosyal medyaya servis etmeleri…

İkisi de öz olarak çirkin ve dokunaklı!

Doğrusu öğretmen mesleğini yaralayıcı cinsten!...

Nedir bu burun kıvırmak tantanaları…

Nedir bu dudak bükme eğrilikleri...

Ne demişler:

''İşine hor bakan boynuna torba takar''

''Farklılıklara saygı'', ''lisana saygı'', ''insana saygı'' demek sahifelerde saklı…

Kağıt üzerine yazmak, okumlar yapmak güzel de …

Boğazdan aşağıya inmeyince,

İçte sindirilmeyince, demek ağızdan kusmuk olarak düşebiliyormuş.

Dile dolamakla, edebiyatını yapmakla iş hasıl olmuyor.

Merhum Akif'in deyişiyle ''Edepsizliğin başladığı yerde edebiyat biter.''

Farklılıkların aşağılanması müzmin hastalıktır. Bu hastalık ancak sahibini içten içe kemirir.

Ne dersiniz MEB, öğretmen seçimi yaparken kişilik ve psikolojik testi yapması gerekmez mi?

(Doğrusu öğretmen camiası içerisinde bir fert olarak bunları yazmak kolay olmasa gerek)

Kalın sağlıcakla…