Artık yeter!
Müslüman’ın mera ve çayırlarında semiren Beyazlara, Bembeyazlara, En Beyazlara!.. Yeter!.. Belli ki Müslümanı temsil edemiyorsunuz!..
“Lahey, İslam Konferansı!..” Size de yeter!
Neden mi?
Defalarca toplandık!.. Düşmanı kahretsin, Gazze’ye yardım etsin… diye Alemlerin Rabbine yalvardık!
Beli ki bizi yönetenler bizleri duymak istemiyor. İrademizle, gözyaşı ve dualarımızla semirenlere duyurmadığımız dualarımızın, Allah tarafından duyulmasını istiyoruz! Olmuyor işte!..
Yöneticilerine sesini duyuramayan toplumların ne olduğunu; helak olan kavimlerin hikâyelerinden biliyoruz.
Lut, Semud, Ad kavimleri!.. Nemrut, Firavunların akıbetini; çekirge Tufanı, kuruyan suları, kıtlıkları.. da Kur’an’dan okuruz. Aynısını defalarca yaşadığımız halde ders almıyoruz.
İslam Dünyasının hali işte!..
Milyonların göç ettiği ülkeler; kardeş kavgaları, iç savaşlar, halkını kıran liderler; Zilan’ı, Halepçeleri, Hama/Humus’u; Cezayir’i.. yaşatan liderlerin kahraman hem de Milli Kahraman olduğu bir Ümmet nasıl felah bulur İnsanlar?
Yaptığımız nedir? “Ayıptır! Günahtır! Cinayettir!..” Buna rağmen “Pişmanlık, helallik isteme, tövbe..” yok!..
“Yaramız içerde..” ve “Derdim çoktur hangisine yanayım!..” diyecem ama olan olmuştur!
*Gün bu gündür! Dünya Gazze’ye yürüyor hem de bize, hükümet ve liderlerimize rağmen!
11 Haziran günü Refah Kapısında buluşmak için yürüyor! Birikmiş yardım malzemelerini Gazze’ye ulaştırmak; Gazze’nin feryadını dünyanın kör, sağır, dilsiz, ruhsuz… yüzüne haykırmak için Tunus’tan yola çıkan Sadakat Konvoyu Ariş’te biriken binlerce ton yardım malzemesini menziline ulaşması için yürüyor.
Avrupa’dan, Güney Amerika, Güneydoğu Asya’dan küresel bir girişimin parçası olarak 30’dan fazla ülkeden insanlar; havadan, karadan ve denizden Refah’a uluşmaya çalışıyor.
Bu şu ana kadar dünyanın yapamadığı bir insanlık yürüyüşüdür.
Nemrud’un ateşini aşarak Suriye, Kudüs, Mısır, Hicaz’dan Mekke’ye varan İbrahim’in yürüyüşünden daha uzun!.. Zulkarneyn’in Ye’cûc ve Me’cuc’un istilasına uğrayan mazlumların ülkesine yaptığı yürüyüştür bu!.. Ne mutlu!..
Zulkarneyn; o mazlumları koruyan set yapmıştı! Bizler de –biiznillah- Siyonist’in Gazze’nin etrafına ördüğü o zulüm setini yıkmaya gidelim inşallah!
2025’in dünyasında o duvarların ardına hapsedilmiş mazlumları seyretmek; insanlığa yakışmaz! Biz ümmet olarak seyrettik; Vicdan Gemi’si; bizim ellerden değil; İtalya’dan kalktı!.. “Ağır, ağır sessizce.. meçhule..” değil Gazze’ye yol aldı.
Varamadı ama varmanın da ötesinde bir umut taşıdı…
Kör, sağır, dilsiz hatta satılmış işbirlikçi hükümet ve liderlerin beyninde dalgalandı!!..
İşte: Batı dünyası hareketlenmiş! “Yeni Zelanda, Kanada, Norveç, İrlanda Avusturalya, “Mal varlığının dondurulması ve girişimin yasaklanması” kararı almış. Bizimkilerin de derdi ve dersi olsun!
Kimileri Müslüman olmayabilir! Kral ve şeyhimler; Kâbe’de hacılara su dağıtamadığı için direnen Ebu Cehil kadar olsun hiç olmazsa!..
Türkiye de kendine gelsin! Mavi Marmara’nın ötesine geçsin artık!. Savaşa giden Yahudileri belirlesin! Kanadaların yaptığını yapsın!.. Kıbrıs’tan; Azerbaycan ve Suriye Görüşme masalarında buluştuğumuz ABD ve israille biz de artık komşuyuz. israillin sınırına; Suriye, Lübnan ve Kıbrıs üzerinden de on binlerimiz yürümek zorunda!
Mısır mı? Hiçbir şey yapmasın! İstemez! Zulkarneyn’in varislerine dokunmasın yeter!..
Haydi Türkiye! Haydi STK ve siyasi partiler!..
Mazlumların ah u feryadı arşa çıktı!.. Dünya hiç bu kadar emniyetsiz, gurursuz, çaresiz olmamıştı! Bir avuç Siyonist!.. Tepkilere bakıp bakıp insanlıktan çıkıyor! Tepkimiz fiili olsun.
Fethun qarîb!.. Vesselam!