Bir anlamda büyük bir başarı sayılır bu. 1945’te sona ermişti İkinci Dünya Savaşı, birincisiyle birlikte yaklaşık 70 milyon insan ölmüştü.

Akıllanmış olmalıydılar ki seksen yıl savaşmadan 2025’e geldiler. Avrupa’nın tarihi baştan sona birbirlerini kırıp geçirmekle geçmiştir. Otuz yıl savaşları, yüz yıl savaşları hep onlara aittir.

Macaristan Başbakanı Victor Orban 2026 yılında bu dönemin sona ereceğini, birliğin dağılacağını savaşın kaçınılmaz olduğunu söylemiş.

Aslında Avrupa ve Amerika bu dönemde gerçek gâvurluğunu göstermiş, savaşları hep kendi topraklarının dışında sürdürmüştür. Yani bu seksen yılın bedelini özellikle İslam dünyasına ödetmiştir. Avrupa’nın seksen yıllık savaşsız yılları İslam dünyasına felâket, işgal ve soykırım olarak yansımıştır. Kendi aralarındaki savaşları dışarıda, başkalarının topraklarında sürdürmüşlerdir.

Fakat Allah Teâla’nın Hıristiyanlar hakkında bir hükmü ve kanunu vardır;

“Biz Hristiyan’ız diyenlere gelince, onlardan da sağlam sözler almıştık fakat verdikleri sözü unuttular. Biz de kıyamet gününe kadar sürmek üzere aralarına kin ve düşmanlık soktuk, kendi yaptıklarını (sanatlarını) kendilerine gösterecek, haber verecektir.” (Maide 14)

Bir Müslüman olarak durup dururken Avrupa’da savaş çıkmasını, milyonlarca Hristiyan’ın birbirini katletmesinden zevk almayız. Fakat bizim de “gidin başka yerde boğuşun, kendi topraklarınızda savaşın” deme hakkımız vardır. Güçlerinin kırılmasını, silah stoklarının erimesini, hınçlarını birbirlerinden çıkarmalarını beklemek bizim de hakkımız olsa gerek.

Gazze’yi viraneye çeviren, yüz binlerce masumu öldüren ve yaralayan bombaların kendi semalarında patlamasını beklemek yanlış bir şey olmasa gerek.

Victor Urban’ın tahlillerine göre Rusya-Ukrayna savaşı o istikamete doğru gidiyor.

Rabbim masum Müslümanları muhafaza eylesin, geceniz mübarek olsun!