• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Tereddüte yer bırakmayacak şekilde bu bir Furkan savaşıdır. Hakla batılın, iyi ile kötünün, adalet ile zulmün, ahlak ile ahlaksızlığın savaşıdır… Bu savaş, modern Batı dünyasının topyekûn İslam’a, İslam Medeniyetine, İslam Mektebine karşı giriştiği bir savaştır. Ve bu savaş kimin nerede durduğunu çok berrak bir şekilde ortaya çıkarmıştır.

Artık herkes kabul ediyor ki bu savaş israil denen terörist yapı ile Filistin halkının savaşı değildir. Amerika ve Avrupa bu savaşta israil’e sınırsız bir destek yarışına girmiş bulunmaktadır. Başta Amerika ve İngiltere olmak üzere Batılı devletlerin en üst düzey liderleri israil’e gidip onun yanında olduklarını ilan etmişler, bölgeye gönderdikleri savaş gemileri ve diğer yardımlarla bunu pratikte de uygulamaya koymuşlardır. Bu ülkeler israil’in her söylem ve eylemini amasız, fakatsız desteklemişler, israil’in Batı dünyasının ileri karakolu olduğunu, kendilerini temsil eden bir güç olduğunu hiç kimsenin itiraz edemeyeceği bir şekilde ispat etmişlerdir.

Dolayısıyla bu savaşın İslam Mektebi ile Modern Batı Dünyasının bir varlık savaşı olduğunu söylediğimizde abartmış sayılmayız. Ve bu savaşın kazananı şimdiden Müslümanlar olmuştur. İslam mektebinin taraftarları olmuştur. İzzet ve onur daha şimdiden yiğit İslam askerlerinin payesi olmuş, Siyonist düşman ve onun taraftarlarının payına da zillet ve onursuzluk düşmüştür.

Çünkü bu savaş İslam Mektebinin insaniyetin, adaletin, erdemin, ahlakın, özgürlüğün, merhametin, tevhidin kaynağı olduğunu bir kez daha ispatlamıştır. Ve Batı uygarlığının ne kadar hayâsız, acımasız, merhamet ve vicdandan yoksun, hiçbir ahlaki değeri önemsemeyen, zalim, ayırımcı, hayvani bir uygarlık olduğu gerçeğini gözler önüne sermiştir.

Vahşi israil ordusu ile İslam askerlerinin sivillere karşı davranışını kıyasladığımızda İslam Mektebinin modern Batı uygarlığının karşısındaki üstünlüğünü, İslam mektebinin yüceliğini, insanlığın İslam’a olan şiddetli ihtiyacını, dünyanın Batı uygarlığından kurtarılmasının hayati gerekliliğini vicdan sahibi herkes kabul eder sanırım.

Batının şartsız desteğine sahip israil, İslam askerleriyle yüzleşmeye cesaret edemediği için iki haftadır savunmasız sivilleri, kadın ve çocukları katlediyor. Camileri, hastaneleri, pazar yerlerini, okulları, sivillerin topluca sığındığı alanları füzelerle yerle bir ediyor. Acımasızlıkta, vahşette, cinayette, toplu katliamda, savunmasız insanları, bebekleri öldürmekte hiçbir insani, ahlaki ölçü tanımıyor. Savunmasız, çaresiz, sığınacak yerleri olmayan sivillere korku ve terör pompalayarak güç gösterisinde bulunmaya, korkaklığını, acizliğini örtbas etmeye çalışıyor.

HAMAS, İslami Cihat veya Hizbullah, İslami direniş güçleri, isteseler israil’in vahşetlerine misliyle karşılık verebilirler. İşgal altındaki topraklarda, Siyonistlerin ailelerine, kadın ve çocuklarına yönelik imha girişiminde bulunma güçleri var. Bu tür silahlara, böyle bir imkana sahipler. Sivilleri, kadın ve çocukları topluca öldürebilirler.

Ama yapmıyorlar… Direnişin yiğit evlatları, İslam’ın şerefli askerleri; kadın ve çocukları, yakınları vahşice katledilmelerine rağmen, büyük acılar yaşamalarına rağmen öfkeye kapılıp intikam saldırılarını yapmıyorlar. Karşı tarafın kadın ve çocuklarını öldürmüyorlar, bilerek sivillere yönelik imha saldırılarına girişmiyorlar. Bilakis ellerindeki esir kadın ve çocuklara büyük bir merhametle davranıyorlar. Hatta tutsak ettikleri katil israilli asker ve subaylara bile insanca davranmaktan vazgeçmiyorlar.

Bu davranışı dinleri onlara emrediyor çünkü… Yüce İslam onlara emrediyor. Bu savaş yüce İslam mektebinin barbar Batı uygarlığı karşısındaki inkâr edilemez üstünlüğünü, İslam mektebinin güzellik ve erdemlerini bir kez daha ortaya çıkardığı için ayrıca tarihi öneme sahip.

İnşallah bu Furkan savaşı sadece Müslüman halkların değil tüm dünya mazlumlarının, adalet arayışında olan özgür ruhların, vidan sahibi herkesin uyanışına, Batı uygarlığının dünyanın başına gelmiş ne büyük bir musibet olduğunun bilincine varmasına vesile olur. Yine Müslüman halkların vahdetine ve Siyonist rejimin yıkılış sürecinin başlamasına neden olur?