Sırlarla dolu garip bir alemdeyiz. Küçük görülen nice şeyde adeta kainât dürülü.

144 metrekare genişlikte olan Kâbe için en büyük, en yüce, en çok gibi manalarla Muazzama sıfatı kullanılır. Çünkü O’nun büyüklüğü metre ile arşın ile ölçülmez.

Zaman da öyledir. Kadir gecesi bir günün üçte birine denk gelir. Ancak onun niceliği saatlerle günlerle değil aylarla ölçülür de bin aydan daha fazla bir yekûn tutar.

Madde de böyle misaller vardır. Tespitlere göre bir kilogram toryumdan elde edilecek enerji, yaklaşık üç buçuk milyon kilogram kömürün enerjisine denktir.

Türkiye’nin yüzölçümü en küçük ili 105 kilometre kare ile Yalova. Gazze ise 45 kilometrekare.

İstanbul taşıyla toprağıyla altınsa, şu minicik Gazze de taşıyla toprağıyla imandır.

Merhum Akif’in; “Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı, düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı” şeklindeki mısralarına belki şöyle nazire yapmak lazım:

“Bahsettiğin Gazze’yi küçük görerek geçme tanı, düşün üstünde metanetle, altında şehadetle direnen aslanlarını.”

Yüreğinin en büyük parçasını oraya takdim edercesine hayırda yarışan diğer infak erleri gibi Cuma Günü, Bingöl’de Siyer Yarışmasında kazandıkları para ödüllerini Gazze’ye bağışlayan çocukların o tavrı da ibretlikti. Peygamber Efendimiz (sav)’in Siyerini çalışmışlar ve soruların hepsini doğru cevaplamışlar. Ve O’nu(sav) okumanın hakkını vermişler.

Hakikaten Batman’da 5 milyon lira değerindeki lüks aracını kapıya getirip “Bunu Allah için bağışlıyorum, satıp parasını Gazze’ye gönderin” diyen yücelmiş ruha bunu söyleten Gazze, o araçla gezilecek tüm kıtalardan büyük değil midir?

Ya da Adana’da 30 milyon liralık villasının anahtarını teslim eden hayırsevere; “Yıllardır ailemle bu evde yaşama hayalini kurduk şimdi bu düşüncemizi erteleyerek, onu Gazze’li kardeşlerimizin yararına bağışlamaya karar verdik” dedirten Gazze, o evlerle dolu şu yerküreden büyük değil midir?

Hem Van’da 7 bin metrekare arsasının tapusunu Gazze için bağışlayan ruhu o aşkla tutuşturan Gazze, şu cihandaki tüm arsalardan daha büyük değil midir?

Ve “bu yarışta ben nasıl geri kalırım” diyen nicelerine arabalarını, motorlarını, yüzbinlerce liralarını ve altınlarını getirip tereddütsüz teslim ettiren Gazze, dünyanın süslü, konforlu hayallerinden daha büyük değil midir?

Hepimizi tarttı Gazze.

Ölçtü biçti ve notumuzu verdi.

O hakem oldu şimdi.

Kim alimdir?

Kim liderdir?

Kimin kardeşliği dildedir, kiminki dıldedir(gönüldedir)?

Ve başka birçok sorunun cevapları şimdi O’nun dosyasında..

Gazze büyütüyor artık çocuklarımızı. “Baba bunu neden aldın götür geri ver, bunun boykot ürünü olduğunu unuttun mu?” diyen çocuklarımızı..

İslama davet şerefi de artık Gazze’nin. O çağırıyor İngilizi, Fransızı hidayete. O inandırıyor, O ikna ediyor, O emin, O tutarlı, O örnek.

Süper büyük zannedilen ne varsa patlayan Merkava tankları gibi tuz buz olup küçülüyor.

İnsanlıklarını korkuyla buharlaştırıp zerrelere dönüşen yığınların üstünde her gün daha da büyüyor Gazze.

Dolarları boşaltarak, hükümdarları hükümsüz kılarak büyüyor Gazze.

Silahları aciz, bombaları avare, canları azade, tüm hesapları altüst ederek büyüyor Gazze.

Artık Gazze’nin ismi de değişmeli. Gazze-i Azize olabilir. Ya da Gazze-i Aliye, Gazze-i Azime, Gazze-i Celile, Gazze-i Samiye, Gazze-i Şehide, Gazze-i Mübareke..

Büyümek isteyen için yol gösteriyor, elini uzatıyor Gazze.

O eli tutan büyüklere dua ile..