15 Temmuz 2016 tarihindeki başarısız askeri darbe girişiminden bir ay sonra dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın şu cümlesi ilginçti: ''81 il emniyet müdüründen 17-25 Aralık geldiğinde 74'ü bunlardandı. Onların hepsini görevden aldık.''

Diğer kurumlardakiler hakkında da rakamlar ortaya çıkınca haklı olarak kimileri şu tarzda yorumlar yapmıştı: “Madem devletin bütün köşe taşları elinizdeymiş, daha ne istediniz ki?”

Aslında aynı yorum bir asırdır arka planda hâkim olan altı oklu parti için de geçerli.

İktidara kim gelirse gelsin sistemin tartışılmaz esasları sizin elinizde. Daha ne istiyorsunuz?

Sizin en sevmediğiniz kimseler bile hükümet kursa, yemininden başlayarak tüm icraatlarını sizin partinizin kurucu liderinize bağlılık temelinde yürütmek zorunda daha ne istiyorsunuz?

Ülkede kim olursa olsun herkes sizin ideolojinizin temellendirildiği anayasaya aykırı davranma lüksüne sahip değil. Daha ne istiyorsunuz?

Her yıl Hukuk Fakültelerinden sizin kurucu felsefenize dayanarak hüküm vermesi için on binlerce kişi mezun ediliyor. Daha ne istiyorsunuz?

Altı yaşından yirmi yaşına kadar sizden olsun olmasın tüm ailelerin çocukları ister devlet okullarında isterse özel ortamlarda mecburen sizin zihniyetinizle, sizin düşünce dünyanızla eğitiliyor. Daha ne istiyorsunuz?

Tam da sizin savunduğunuz gibi tüm alkollü içkilerin satışı da kullanımı da serbest ve devlet tarafından da her türlü teşvikle destekleniyor. Daha ne istiyorsunuz?

Yine üzerine çok titrediğiniz müstehcenlik konusunda da iktidarın koyduğu hiçbir sınır yok. Öyle ki sadece caddeler, sokaklar veya ekranlar değil mâbedlerin, minârelerin yanındaki reklam panoları bile mide bulandıran üryan resimlerle dolu. Daha ne istiyorsunuz?

Her ne kadar İstanbul Sözleşmesi kâğıt üzerinde iptal edildiyse de Aile ve Kadın politikaları tam da sizin istediğiniz gibi işliyor. Başörtüsü de kamuda yasak olsa sizin için tadından yenmezdi ama siz de bu aralar oy hatırına zaten bu konuda çok ısrarcı değilsiniz. Daha ne istiyorsunuz?

Kıbrıs’ta son günlerde başını çıkaran katışıksız halis sızma laikçilerin tavrını burada rahat sergilemeniz de ancak iktidara gelmenizle mümkün. O vakit önünüzde herhangi bir yasal engel bulunmuyor. Geldiğinizde zaten tekrar İmam Hatipleri, Kuran Kurslarını kapatma şansınız da var, türbanı(!) yasaklama şansınız da. Daha ne istiyorsunuz?

Halkın kutsallarına, dini sabitelerine, kültür ve medeniyet değerlerine her fırsatta dilediğiniz gibi hakaret ediyorsunuz. Sizi tasvip etmeyen tanınmış müslüman şahsiyetlerle her türlü alay ediyorsunuz, sosyal medyada linç ediyorsunuz, itibar suikastı yapıyorsunuz. Sizi onaylamayan İslami cemaat ve tarikatlere limitsiz tehditler savuruyorsunuz, iftiralar atıyorsunuz. Ve tüm bunları yaparken hiç bir cezâî yaptırıma uğramıyorsunuz. Daha ne istiyorsunuz?

Aslında sizin daha ne istediğiniz gayet açık.

Ülkede yaşayan 84 milyon arasında mesela hâlâ alkol almadığı için ne içerde ne dışarıda insanlığa sağladığınız ciddi bir katkının, kıymetli bir yatırımın, umut vaad eden bir geleceğin olmadığını fark ederek size güvenmeyenler var. Bu sizi rahatsız ediyor.

Ülkede yaşayan 84 milyon arasında hâlâ İngiliz ve diğer bilumum batılı dostlarınıza güvenmeyenler var. Bu sizi rahatsız ediyor.

Ülkede yaşayan 84 milyon arasında hâlâ sizin tarzınızda uygar, çağdaş ve özde lâik olmayı bir türlü içine sindiremeyenler hatta çevrenizde bile şerâit kelimesini dil sürçmesiyle şeriât diye söyleyenler var. Bu sizi rahatsız ediyor.

Size göre cenazelerin, önlerinden uğurlama mekanları ve dünya ile alakası kesilmiş olan yaşlıların uğrak yeri olması gereken camilerin çocuklarla, gençlerle dolup taşması sizi rahatsız ediyor.

İmam Hatip Liselerindeki çocukların varlığı da her çeşit başarısı da yükselmeleri de çoğalmaları da sizi rahatsız ediyor.

Yüz yıllık mazi ve ondan bir asır öncesinden başlayan kuluçka dönemiyle ilgili tüm sırlar, çarpıtılmış bilgiler artık herkes tarafından bilindiği için devasa bir yakalanışla söbelenme sizi rahatsız ediyor.

Ve elbette ki, içinizden bir kısım çevrelerin yüz kızartıcı numaralarının ifşa edilmesiyle beraber kurumsal çöküşün hızlanması sizi rahatsız ediyor.

Şimdi boykot deyip duruyorsunuz. Size bunu tavsiye edenlere sorun: Neden yahu? diye. Bu ilaç sizin rahatsızlığa iyi gelmez, daha da kötü eder.

Zıplamak daha iyi bir fikir.

Zıplamayan, kurultayı bekleyen diğer adayın delegesi olsun!