Dur, daha Garkat ağaçlarının arkasına saklanacak insanlık düşmanlarını göstereceksin bize Gazze…

Gazze ve aziz halkı, hiç çıkmıyor aklımızdan.. Ne yapsak ne etsek gözümüzün önüne geliyor. Parçalanmış cesetler.. Kefenlere sarılı sıra sıra bebekler.. Her gün toplu gömülen onlarca, yüzlerce ceset.. Açlıktan hayatını kaybeden genç kız, erkek çocukların kahreden görüntüleri.. Bombalarla harabeye çevrilen kadim bir şehir…

Terörist israil’in vahşi saldırıları 180 gündür dur durak bilmiyor. Şu ana kadar 7 bin’i enkaz altında olmak üzere şehid sayısı toplamda 40 bini aştı. Her gün yüzden fazla insanın can verdiği siyonist saldırıların bir diğer hedefi ABD'li sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen'a (WCK) mensup 7 yardım çalışanı oldu. İşgalci israil’in Gazze’nin Deyr el Belah bölgesinde dronlarla yaptığı saldırı uluslararası anlamda sert tepkilere neden oldu.

ABD Başkanı Joe Biden, saldırı nedeniyle işgalci israil'i sözde sert bir dille eleştirdi. Biden, israil'in ‘açlık çeken’ Filistinlilere yardım eden gönüllüleri korumak için ‘yeterince çaba göstermediğini’ ileri sürdü. İşgal rejiminin sözde cumhurbaşkanı Herzog, saldırının ardından özür diledi.

İşgalci çete rejiminin sözde başbakanı Binyamin Netanyahu ise yaptığı açıklamada, ordusunun, yardım görevlilerini ‘istemeden’ öldürdüğünü kabul etti. Ancak “Savaşta böyle şeyler olur” diyerek de pervasızlığını bir kez daha kanıtladı.

Öldürülenlerin kendi ülke vatandaşları olunca en sert tepkiyi ortaya koyan batılı ülkeler, altı aydır soykırım uygulanan bebek, çocuk, kadın-erkek tüm Gazze halkına rağmen “Ama israil’in kendini savunma hakkı var” teranelerinden utanırlar mı?.. Sanmam..

Çünkü ABD ve Avrupa ülkelerinin 7 Ekim’den bugüne askeri ve ekonomik destek sunup saldırmaya teşvik ettiği işgalci israil’e ateşkes çağrısında bulunması resmen ikiyüzlü olduklarını kanıtlıyor zaten..

Nitekim yardım çalışanlarına yönelik saldırıya rağmen Beyaz Saray, Biden'ın işgalci israil'in ‘meşru müdafaa hakkını’ desteklemeye devam ettiğini teyit etti. Ve ABD'nin kilit müttefik olarak gördüğü terör rejimine silah sevkiyatını kısıtlama planlarını reddetti.

Batılı devletlerin bu yaklaşımı; dünya kamuoyunu oyalamakla birlikte İslam ülkelerine bir gözdağı tehdididir. Aynı zamanda Müslüman halkları sindirmek ve kendi halklarının Filistin yanlısı gösterilerini pasifize etmeye yönelik stratejiden öte bir adım değildir.

Böyle olmasaydı, siyonist çete, bir yanda soykırım yaptığı Gazze’de Kassam’la savaşırken, diğer yanda Lübnan’da Hizbullah’a saldırmazdı. Yetmezmiş gibi Şam’da İran Büyükelçiliğini dronlar ve F 35 savaş uçaklarıyla bombalayabilir miydi?

“Biz olmazsak Müslümanlar Amerika, Avrupa kapılarına dayanır.” diye korkutarak askeri ve mali güç devşiren siyonist rejim, batılı ülkelerin siyasi nüfuzu olmadan, 57 İslam ülkesine “Karışanı vururum” diye tehdit edebilir miydi?

Batılı ülkeler ateşkes istemekte gerçekten samimi olsalardı veya İslam ülkeleri kınamanın ötesinde bir harekata girişseydi, siyonist rejim bu kadar cüretkâr olabilir miydi? Elbette ki hayır..

Verilecek ilk ciddi tepkide Gazze’ye yönelik saldırılarını durdurur, masanın yolunu arardı. Ama gelin görün ki; hiçbir İslam ülkesi ‘Bu zulüm nereye kadar devam edecek!’ diye çıkışıp hesap sormuyor terör rejiminden..

Aylardır tüm savaş suçlarının işlendiği soykırımı izleyen Birleşmiş Milletler toplanıp toplanıp konuşup dağılıyorlar. İslam İşbirliği Teşkilatı, şu ana kadar kınama açıklamalarının ötesinde bir irade sergileyebilmiş değil.

Tüm olumsuzluklara rağmen farklı bir pencereden bakmak gerekirse; İslam âleminin cephe hattında sıkıştırdıkları Filistin halkını yalnızlaştırdıklarını düşünen siyonist haçlı şer güçler, aksine, gelinen aşamada tüm dünyadan izole olmuş durumdalar.

İlelebet süreceğini zannettikleri zulüm saltanatlarının sona ereceği günün yaklaşmakta olduğunun farkında bile değiller.

Onlar her ne kadar batılı ülkeleri arkalarına alsalar da.. Batıya angaje pasifize edilmiş İslam ülkelerinin hareketsizliğinden güç alsalar da.. Gerek Müslüman halkların gerekse de Avrupa halklarının uyanıp bilinçlenmesine engel olamayacaklar.

Ve bu süreç öyle bir yöne doğru gidiyor ki; insani ve İslami tüm kırmızıçizgileri aşan insanlık düşmanı siyonist Yahudileri, ne destek gördükleri ABD ve AB koruyabilecek. Ne de arkasına saklanacakları taşlar, ağaçlar onları ölümden alıkoyabilecek.. O insanlık düşmanı teröristlerin akıbetini sen bize göstereceksin Gazze…