Sen de haklısın Sisi!..

Ah ki ne ah.. Yüreğimiz yangın yeri.. Gazze’ye mi ağlayalım, Kudüs’ümüze mi yanalım, Mısırlı Kardeşlere mi üzülelim…

ABD, İngiltere, israil evanjelist siyonist üçlüsü ve taşeronları, bir asırdan fazla bir zamandır İslam beldelerimizi işgal, yeraltı ve üstü zenginliklerimizi çalarak şehirlerimizi harabeye çevirdiler.

Filistin, Irak, Suriye, Afganistan, Bangladeş, Keşmir ve daha birçok belde…

En azizlerimizi şehid ettiler.. Yetmemiş olacak ki dahasını istiyorlar.

Gazze’ye beş aydır ölüm yağıyor. Her gün yüzlerce şehid.. Üstüne açlık krizi!..

Bırakın askeri müdahale yaptırtmayı, Müslüman ülkelerimizin nüfuzu Refah sınırını aşamıyor ki yardımlar girebilsin Gazze’ye!

Acizliğin de ötesi bir durum..

Şairin dediği gibi; Gazze dışında her yer işgal altında!

Sen yardım et Allah’ım…

Tüm dünyanın gözü Gazze’nin üzerindeyken diktatör Sisi rejimi, 8 İhvan liderine idam cezası verdi.

Ne diyelim; Sen de haklısın Sisi!..

Niye idam fermanı vermeyesin ki!..

Siyonist işgalci, 57 İslam ülkesi ve iki milyar Müslüman’ın gözünün içine baka baka çocuk kadın 30 binden fazla Gazzeli canımızı en vahşi şekilde katledebiliyorsa..

Üstüne oturduğun kanlı rejimin; Muhammed Bedii, Muhammed Biltaci, Mahmud İzzet’in de aralarında olduğu sekiz nadide insanı mı öldüremeyecek!..

Müslüman halklar, hop oturup hop kalkıyor bir şey yapamıyorsa ve hiçbir Müslüman ülke harekete geçemiyorsa.. Senin, beş on kişiyi idam ettirecek olman çok mu?

Değil tabi!..

Sen ki, halkın seçtiği Cumhurbaşkanı olan komutanın Muhammed Mursi'ye darbe yapmış, zindana attırmış ve sonra da şehid etmiş bir hainsin!..

Sen ki, Tahrir ve Rabia meydanlarında çaldığın devrimi geri isteyen silahsız binlerce masumun kanını döktürerek siyonistten geri kalmayacak kadar ileri gitmiş bir tiransın!..

Sen ki, işgalci israil, yağdırdığı bombalarla çocuk ve kadınları katlederken, Refah Sınırını kapattırarak onurlu Gazze halkını açlıktan ölüme terk eden siyonist bir kuklasın!..

Korkma Sisi! Milyonların peşinde yürüdüğü o Müslüman liderleri de idam et!

Ne de olsa 'Sen kim oluyorsun’ diye çıkışıp sana had bildirmeye kalkacak olan bir İslam ülkesi yok!..

Olsaydı, Gazze için harekete geçerlerdi, rahat ol!..

Biz Müslümanlar yine meydanlara iner, elçiliklerinizin önüne toplanır, en ateşli sloganları atar sonra evlerimize dönerek normal hayatlarımıza devam ederiz.

Bu da yanına kar kalır, merak etme...

Bak, yaptığın melânete karşılık Mısır’la ilişkileri kesen ülkeler bile ilişkileri yeniden yeşerterek ‘dikta rejim’ söyleminden kardeş ülke Mısır’ denklemine dönmek durumunda kaldılar.

Tabi bu, haklı olduğun anlamına gelmiyor. Bilakis senin zalimliğine rağmen mazlumların yüzü suyu hürmetine utanılası bu duruma katlanılıyor bilesin..

Suçun; Gasp ettiğin yönetim eliyle yaptığın katliamlar ve İhvan üyelerine yönelik yaptığın zulümler değil sadece. Terörist israil’in “kapat” dediği Refah sınırını kapalı tutarak Gazze halkının açlıktan ölümüne sebebiyet vermek…

Diktatörlüğünün garantörü ABD’ye göstermiş olduğun köle sadakatinin, Mısır halkınca karşılığının ihanet olduğunu ve cezasının, gücünü kaybettiğin anda ölümle sonuçlanacağını biliyorsundur umarım…

Ta en başından yaptığın ihanet ve devam ettirdiğin zulümlerin affedilemez olmasına rağmen olur ya pişman olur zalimlikten el çekersen, Allah merhametlilerin en merhametlisidir, affedebilir.

Ancak yok iflah olmam dersen, şunu iyi bilesin ki; binlerce yıl önce Firavun’u suda boğup bugün ibret-î alem eden Allah(Celle Celaluhu), firavunlara özenen senin de karşına bir Musa çıkarıp alaşağı edebilir.

Ve yularını elinde tutan Gargat ağacının bile saklamaktan aciz kalacağı o siyonist teröristlerin de, Kabe'nin örtüsüne dahi saklansalar affedilmeyecekleri gün gelecek inşallah..

O gün; Gazze’nin, Kudüs’ün ve dahi tüm İslam başkentlerinin özgürlüğüne kavuşmuş olduğu gün olacak.