• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Siyonist işgal rejimi, Gazze’ye soykırım uygularken, Direnişin Filistin içinde ve dışındaki lider ve yönetici kadrolarına da tehditler savurmaya devam ediyor. Sadece onlara değil, Direnişe direk ya da dolaylı destek veren, işgal rejimine hizmet etmeyen kurum ve devletleri de tehdit etmekten geri kalmamakta.

Siyonist rejimin elebaşı Netanyahu, MOSSAD’a, HAMAS liderlerini yakaladığınız yerde harekete geçin, talimatının ardından rejimin iç istihbarat teşkilatı Şin Bet'in elebaşı Ronen Bar, Türkiye ve Katar dahil dünyanın neresinde olursa olsun ele geçirene dek HAMAS liderlerinin peşlerini bırakmayacakları açıklaması yaptı.

Siyonist işgal rejimi, kadın ve çocuk öldürmekte acımasız olduğu kadar 1973’ten günümüze değin gerek Filistin içinde gerek Filistin dışında bugüne kadar direnişin birçok lider ve komutanına suikast düzenlemekte de mahir ve acımasızdır.

Filistin içindeki suikastlarda kadın, çocuk ve sivil kaybını dikkate almadığı gibi, Filistin dışında da uluslararası yasa ve hukuku da ayaklar altına almaktan çekinmemiştir.

1973’ten günümüze onlarca Filistinliye suikast düzenlediği gibi farklı milliyetlerden olan şahsiyetlere de suikast düzenlemiştir.

Bu suikastlardan en önemlileri şunlardır…

  • Gassan Kenfani (FHKC), Mahmud Hemşeri (FKÖ), Hüseyin El Beşir: (FKÖ), Muhammed Neccar, Kemal Advan, Kemal Nasır (FKÖ) Şeyh Rağıb El Harb (Lübnan Hizbullahı), Halil El Vezir (FKÖ, Abbas Musavi (Lübnan Hizbullah lideri) Fethi Şikaki (Filistin İslami Cihad Hareketi) Yahya Ayyaş (HAMAS) İsmail Ebu Şeneb (HAMAS) Mahmud Cuda: (İslami Cihad), Şeyh Ahmed Yasin (HAMAS’ın kurucusu ve ruhani lideri), Abdülaziz Rantisi (HAMAS) İmad Muğniye (Lübnan Hizbullah’ı) Mahmud Mebhuh: (HAMAS), Ahmet Cabbari (HAMAS), Muhammed Zevvari (HAMAS’lı İHA mühendisi)

Bu liste daha da uzatılabilir.

Suikast düzenlenip de yaralı ya da bazı uzuvlarını, eş, çocuk ve yakınlarını kaybedenlerin isimleri daha da çoktur.

Siyonist rejim, şu ana kadar direnişin liderlerine düzenlemiş olduğu onca suikast ve saldırıya rağmen direnişi bitiremedi. Aksine daha da büyüdü, gelişti.

Lider ve yöneticiler, ölümden ve suikastlardan korkmadı, çekinmediler. Tam aksine Abdulaziz Rantisi gibi işgal rejimine ve helikopterlerine meydan okudular.

Ki son yapılan tehditlere karşın HAMAS'tan şu açıklama yapıldı. 

‘Bu tehditler, kahraman halkımızın kararlılığı ve yiğit direnişi nedeniyle düşmanın içine düştüğü siyasi ve saha çıkmazını yansıtmaktadır. Bu tehditler, sabırlı ve sadık halkımızın kanına karışan hareketin hiçbir liderini korkutmuyor. Bu tehditler, düşman liderlerin bahsettiği kardeş ülkelerin egemenliğinin açık bir ihlali ve onların güvenliğinin doğrudan ihlali anlamına gelmektedir ki bu, düşmanın takip edilmesini ve kibrinden dolayı onu sorumlu tutmayı gerektirir."

Filistin’de yapılan işgal ve katliamlar işgal rejiminin yanına kar kaldığından dolayı bu katliamları tekrar etti. Filistin dışındaki bu suikastlar da maalesef Siyonist rejimin yanına kar kaldı. Ama bundan sonra yanına kar kalmamalıdır.

Özellikle Türkiye, Filistinli ve diğer coğrafyalardan gelerek topraklarında kalan misafirlerinin can güvenliklerini korumakla sorumlu ve mükelleftir. Ne Türkiye ne de diğer İslam ülkeleri MOSSAD ve diğer kirli şebekelerin cirit attığı bir alana dönüşmemelidir.