• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Çevremizde yaşanan hadiseler ne olursa olsun, bizlere Gazze’yi asla unutturmamalıdır. Çünkü insanlık tarihinin en büyük soykırımlarından birisi, bütün ağırlığı ve utancı ile devam etmektedir.

Çocuklar, tahrip gücü yüksek bombalarla paramparça oluyor. Bazen onlarca çocuğun bulunan parçaları tek bir çocuk bedeninin yekününü tutmuyor. Sözde güvenli bölge olarak ilan edilen yerler ve sivillerin sığındıkları okullar ve hastaneler bombalanıyor. Doktorlar, hastalar ve oraya sığınan diğer siviller hunharca öldürülüyor. Sivil insanların bu kışta sığınmak zorunda kaldıkları çadırlar bombalanıyor. Kadın, çocuk demeden sivil insanlar, hunharca bombalanıp gözler önünde diri diri yakılmaktadır. Gazze’nin kuzey tarafı insansızlaştırılıp artık yavaş yavaş askeri yapılar inşa edilmeye çalışılmaktadır. Kısacası işgal cephesinde vahşeti artırma dışında değişen bir şey yok. HAMAS’ın yapmış olduğu yeni bir cephe ve destek cephesi çağrıları pek karşılık görmedi.

Yapılan bu çağrı çok önemli olup işin vahametini ortaya koymaktadır. Gücü olan tüm kesimlerin bu çağrıya cevap vermesi gerekir. Suriye’de çok ciddi bir gündemin olduğu elbette bir hakikattir; ama bu gündem bizlere Gazze’yi unutturmamalıdır. Gazze’nin bir İslam cephesi olduğunu sürekli dile getiriyoruz. Siyonist düşman ile olan her savaş ve çatışma bizi ilgilendirmektedir. Siyonist düşmana atılan her kurşunu, İslam Ümmeti adına atılmış farz ediyoruz. O halde çağımızın Moğolları ve Nazileri olan siyonistler, tüm insanlık için tehdit olduğu için ona karşı olan her cepheyi desteklemek siyaset aklının gereğidir. Düşen her cephe ise siyonistleri daha fazla küstahlaştırmaktadır. Zannedilenin aksine; “Arz-ı Mevud safsatası”, terör çetesi israilin gözüne kestirdiği nihai sınırlar değildir. Muharref Tevrat’a yapılan bir atıf ile ayak bastıkları her yerin kendilerine bahşedildiği anlayışına sahiptirler. Hatta 1967  Arap-israil Savaşı sonrası bir basın mensubu, israilli bir subaya, israilin sınırlarının neresi olduğunu sorar. Bunu üzerine terörist israil subayı şöyle der:

“Ayak bastığımız her yer bizimdir bize verilmiştir.”

Bu aşağılık taife, bütün insanlığın topraklarına göz dikmiştir. O halde bu yönü ile bile bütün insanlık için bir tehdit ve ortak düşmandır. Kendileri dışındaki insanları köleler ya da insanımsı hayvanlar olarak gören bu aşağılık taifenin varlığı bütün insanlık için zarardır. İnsanlık ailesinde böyle bir zihniyete yer yoktur. Bu veçheden bakıldığında; Gazze, tüm özgür dünyayı temsil eden cesur yüreklerin ayakta tutmaya çalıştığı bir cephedir. Her şeye rağmen Yemen hala elinden geleni yapmaya çalışmakta ve örnek bir İslam toplumu duruşu ortaya koymaktadır. ABD başta olmak üzere, siyonistlere mal taşıyan tüm gemileri hala da vurmaktadır.

Kim ki Muhammedî bir toplum görmek istiyorsa Yemen’in onurlu ve asil insanlarına baksın. Hiçbir olumsuzluğu mazeret olarak görmeyen bu yiğit Müslümanlar, tepelerinden ABD, İngiltere ve israil bombaları eksik olmadığı halde Gazze için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmaktadır.

Aziz ve Celil olan Allah’ım, Yemenlileri aziz kıl ve onların izzetinden İslam Ümmeti’ne de bahşet.