“TESETTÜR”E DAİR BİR HATIRLATMA!

Yüzyıllardır tesettüre dair herhangi bir konu konuşulduğunda, yazıldığında veya çizildiğinde genel itibariyle hep kadınlar üzerinden bir yargıya gidilir, mesajlar kadınlar üzerinden verilir, bu minvaldeki cümlelerin özneleri daima kadınlar olur.

Elbette tesettür ve kadın ilişkisi bağlamından bakınca, bu gayet normal gelebilir. Fakat tesettürü salt kadınlara dair kavram olarak görüp bunu da böyle nakıs bir kavrayışla değerlendirmek tesettüre dair çok büyük yanılsamalara/yanlışlara mahkûm edecektir idrakleri.

Pek tabidir ki idrakin yanlışa düşmesi, iradenin de bu yanlışa esir olup, bu yanlış ekseninde, yanlış bir rota ile yanlış bir hedefe doğru yol almasına sebebiyet verecektir.

Bu bağlamda şunu ifade etmek gerekiyor; Tesettür emri sadece iman eden kadınları değil, iman eden erkekleri de bağlar.

Hem Nur süresinde tesettür konusundaki ilk emir erkeklere gelmiştir.

“Mü’min erkeklere söyle: ‘Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve iffetlerini/ırzlarını korusunlar. Bu, onlar için daha temizdir. Gerçekten Allah, yaptıklarından haberdârdır.” ( Nur, 30)

Fakat bu emir öyle sadece gözlere gelen bir emir değildir. Ayetin nüzul sebebi, manası dikkatle incelendiğinde ve müfessirlerin bu yöndeki açıklamalarına da bakıldığında, bu konudaki emrin gözleri, düşünceleri, ruhu, duyguları ve bedeni iman hakikatleri üzerinden terbiye eden, hizaya çeken, koruyan ve haramlara karşı setreden yönüne de hayranlıkla şahit oluyoruz.

Sonrasında da mümin kadınlara geliyor o ulvi emir..

“Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Kendiliğinden görünenler müstesna, ziynetlerini/ süslerini göstermesinler. Başörtülerini yakalarının/omuzlarının üzerinden salsınlar...”(Nur,31)

Görüldüğü üzere tesettürün bedeni örtmek cihetiyle kadınlar üzerindeki bazı şartları erkeklere göre daha ileri seviyede olsa da, mana itibariyle tesettür emri hem kadın hem erkek müminlere hitap etmektedir.

Kaldı ki, erkek müminlerin de bedenlerini setretmeleri, vücut hatlarını belli edecek veya kadınlara benzeyecek kıyafetlerden kaçınmaları gerekir.

Ancak sonuç olarak mümin erkekler ve mümin kadınlar, belaların, iffetsizliğin, her türlü çirkefin kol gezdiği şu zamanda, tesettür emri konusunda birbirleriyle yardımlaşmalı ve destek olmalıdırlar.

“Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar da birbirlerinin velileri (dostları ve destekleyicileri)dirler. (Herkese ve birbirlerine her konuda) İyiliği emreder, kötülükten nehyedip çevirirler, namazı dosdoğru yerine getirirler, zekâtı verirler ve (her konuda) Allah’a ve Resulüne itaat ederler. İşte Allah’ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.”( Tevbe,71)

Bu konuda ve takva üzere yarışmalıdırlar...

“Günah ve düşmanlık üzerinde değil, iyilik ve takva üzerinde yardımlaşın. Allah’a karşı takvalı olun. Kuşkusuz Allah’ın azabı çok şiddetlidir.”( Maide,2)

Muhakkak ki güzel akıbet Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır...