• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

15 aya yakındır siyonist israilin katliamları devam ediyor. Hiçbir hukuki norm ve kural tanımadan adeta bir soykırım yaşanıyor. Tüm dünya halkları bir ateşkes beklerken başta ABD ve Avrupa desteği olmak üzere bu katliamlar devam ediyor. Peki, şimdiye kadar hangi güçlerden ateşkes bekleniyordu?

Bu geçen süre zarfında ateşkesi oluşturabilecek üç güç vardı:

1-Uluslararsı güçler ve onları bağlayan savaş hukuku.

2-ABD’nin, kendi desteğini çekmesi.

3-İslam âleminin göstereceği refleks.

Gazze soykırımıyla ilgili kuşbakışı bu üç güce baktığımızda şunu görüyoruz:

-Uluslararası devletlerin Gazze konusunda kocaman bir sıfır oldukları ve bağlı bulundukları uluslararası normların ve savaş hukukunun hiçbir anlam ifade etmediği görüldü. Güç olarak zayıf bazı ülkelerin Gazze soykırımını durdurmak istemeleri ise uluslararası güçlü devletlere karşı hiçbir etkilerinin olmadığı görüldü…

 -Şimdiye kadar ABD, siyonist katliamdan desteğini çekmedi ve çekmeye de pek niyeti yok. Hele Trump’ın seçilmesinden sonra bu desteği daha da artıracağı gözüküyor. Bunun en somut örneği de 2017-2021 yılları arasında başkanlık görevini yapan Trump, siyonist israile mutlak destek politikası izlemişti. “Yüzyılın anlaşması” ve Kudüs’ün israillin başkenti ilan edilmesi onun kalemiyle gerçekleşmişti. Dolayısıyla geçmişi böyle birinden ateşkes beklemek, pek mantıklı değildir...

-“Gazze’yi sahiplenme” konusunda İslam âleminden büyük beklentiler ise tüm Müslüman halklarda bir şok etkisi yaratmış. Sözden başka hiçbir yaptırım uygulamayan Müslüman ülkelerin yöneticilerinden umut kesilmiştir. İslam âleminde Yemen gibi ülkeler ise elinden geleni yapmalarına rağmen çok zayıf bir etki olarak ortada duruyor…

Evet, dünyadaki bu pozisyonu gören katil israil her geçen gün saldırılarını artırıyor ve hedef olarak belirlediği ülkeleri gözüne kestiriyor.

                Peki, siyonist israili durduracak bir güç yok mudur?

                Elbette ki var!

Bunun tek yolu, sahadan darbeler almasıdır. Yani canının incinmesi gerekir. Bunu daha iyi anlayabilmemiz için siyonistlerin 6 gün savaşına bakmamız gerekir. Siyonist israil o dönemde Mısır ve Suriye’ye yönelik saldırılarda Golan Tepeleri, Gazze Şeridi ve Batı Şeria’yla birlikte Sina Yarımadasını tamamen ele geçirdi. Ne zamanki siyonistler Sina Yarımadasında büyük darbeler aldı o zaman ateşkes ilan etti ve Mısır’la masaya oturarak aldığı Sina Yarımadasını da geri vermek zorunda kaldı… Bugün ise siyonistlerin Gazze’de ve Lübnan da ateşkes yapmak zorunda kalabileceği bir tek yol gözüküyor. HAMAS’la birlikte Hizbullah’ın sahada onlara vuracağı darbelerdir. Özellikle Hizbullah, Lübnan’da siyonistlere büyük darbeler vurmaya devam ederse, siyonistler ateşkes ilan etmek zorunda kalacaktır. Yani siyonistleri ateşkese zorlayacak yegâne yol, ona darbe vurmaktır.

Sonuç olarak; Filistin ve Lübnan, Müslüman ülkelerin ileri karakolu mahiyetindedir. Eğer ikisi düşerse başta İran ve Türkiye olmak üzere diğer bilinen Müslüman ülkeler için yıllar içerisinde yeni hazırlıklar yapılacaktır. Bunu gören tüm Müslüman ülkeler, Filistin’e ve Lübnan’a askeri seçeneğinde içinde bulunacağı her türlü desteği vererek siyonistlere darbe indirmelidir. Bu darbeler, Filistin’e ve Lübnan’a ateşkes getireceği gibi tüm Müslüman ülkelerinde zaferi olacaktır.