Sözüm dünya halklarına! Akl-ı selime, küresel vicdan, iman ve izana!.. Devletlere sözüm olmaz! Güdenler ve güdülenlere ayrılmış! SÖZ’ün bitiği yerde şoktalar!..

Gazze’den Bakınca; üzerine İran’ı da ekleyince gördük, anladık ki dünya artık iki kutuplu olmuş.Halklar ve karşılarına dikilmiş devletler, STK’lar ve hükümetler, izzet abidesi şahsiyetler ve liderler!..” Halkların safına dahil edebileceğimiz bir avuç devlet, hükümet ve lider de var ancak bunlar istisnadır!

Evet!.. Tam da bu yüzden halklara derim; “Tam da alana inme vaktidir!”

Hristiyanlar, Yahudiler, Budistler, Hindû, Ateistler/dinsizler, muhtelif beşeri dinlere inanan sessiz çoğunluklar!… Özellikle de bünyesinde nice inançlara hayat hakkı vermiş olan Müslümanlaradır sözüm!..

Çünkü “İslam; zulüm, küfür ve şirk odaklarının hedefi olagelmiş!.. Gelen vurmuş, giden vurup gitmiş ama “..îlâ Cehennemi Zûmerâ!”

Size de sözüm var! Farslar, Türkler, Kürtler, Araplar!..

Ey Komünistler, sosyal demokratlar, faşistler, seküler sefahatin bataklığındakiler; ot-palağlar, derme çatmalar, uyuşturulanlar, gömüldüğü zindanı koca dünya sananlar, sinip sızanlar, katiline aşıklar!..

Hayvan, bitki ve cansızlara sözüm olmaz! Onlar bozduğumuz dünyanın mağduru masumlardır!..

Evet!.. Muhataplarım bunlar!.. Sözümü dedim: Tam da alana inme vaktidir!

Neden mi?

Çünkü dünya artık daha güvensiz, korunaksız, riskli!.. İnsana insanca… yaşayabileceğimiz bir dünya kalmadı! Beteri de yolda!..

Devletler yasa yapmış; insanı zincirlemek, kazanımlarını gaspetmek; milyonların içinde kimsesiz/çaresiz kalalım diye!

Mesela dünyadaki devletler ve yasalar olmasaydı insanlık ne kaybederdi? Hiçbir şey!

Amerika, İsrail, İngiltere, Rusya, Çin, Hindistan, Hicaz Şeyhimleri -afedersiniz- Beylikleri’ne bakın Hakk Aşkı’na!.. Bir de bunları, milattan önceki devletsiz doğal ortamla kıyaslayın ama!..

Mevcut hükümet ve liderler olmasaydı insanlık ne kaybederdi? Hiçbir şey!

Trump’a, Netanyahu’ya bakın! Ruh-Sinir hastalıkları hastanesindekilerle kıyaslayın!.. İfadeleri israf ve terbiyesizce!.. Tımarhanedeki anormal bir hastanın, cinnet geçirmiş hali ama haklı(!) Çünkü güçlü!

En çok konuşulan devlet ve liderlere bakın! BM’nin, Adalet Divanı’nın lâ-yüs’el dokunulmazlarıdır! Azınlık ama azgın asiler!.. Her yaptıkları “suçtur, günahtır, cinayettir! Bilerek, isteyerek, planlayarak; koca devletlerin gücüyle işgal, soykırım, etnik temizlik!..

Gel gör ki bunlara dur diyebilecek bir güç yok; yargılayacak mahkeme yok! Gerçeğimiz bu! Bu dünya adil değil. u devran böyle gitmez; gitmemelidir de!

2010’lara kadar düşünen, sorgulayan, meydanlara dökülebilen kitlelerimiz vardı. Batı meydanları kaynarken, Şark/bizim eller viran olmuş!..

Zorbalar, dünyanın nice ağır bedellerle oluşturduğu kurumları, yasaları.. hiç etti! Adalet güçte, güç adaletsiz, çılgın, şizofren!..

Bu dünya herkesin ama mahzun, yitik!..

Tam da bu yüzden sözüm devletlere değil, dünya halklarına!

İşgal, soykırım ve etnik temizlik yapan Siyoniste “Yûh/Tûh..” bile diyemeyen Müslüman, muvahhit kardeşim -kusura kalma- size de sözüm yok! Dün dahilde seni anlayabiliyordum ama bugün Siyonist’e karşı nezaket, sorumsuzluk ve suskunluğunu hiç ama hiç anlayamıyorum!..

Bugün zor zamandır! “Mert dayanır, namert kaçar!” Devletlerin bittiği; İbrahim Milleti’nin destan yazdığı/yazacağı demdir!

Susabilirsin ama zinhar unutma! Bu gün konuşan, yarın yüz bulur! İş yapanın izzeti; bedel ödeyenin Firavunların mülkünde mirası, devleti olur! O gururla gidecekler; “..îlâ Cenneti Zûmerâ!”

Tarih kaydeder; “Allah ise AFFETMEZ, ancak –adam olalım diye- MÜHLET veriyor!” Gün O gündür! O Gün bugündür! Ne mutlu, selam, minnet, hasret; Kahhar’dan inayeti.. bu kısıtlı MÜHLETİ kullananlaradır! Wesselam.