Bazen doğruya en basit yöntemle ulaşılır. Derin ve karmaşık akıl yürütmeler gerekmez. Felsefe kendi karmaşasına karşı “Ockham’ın Usturası’nı” önermiştir. (“Ockham’ın Usturası”; "En basit açıklama büyük olasılıkla doğru olandır" der.)

Bu yöntem sosyolojide de kullanılabilir. Emperyalizm ve Siyonizm’in kural tanımaz karmaşık ağlarına karşı gösterilebilecek en etkili yöntem, karmaşık uluslararası ilişkilere sırt çevirip düşmanla en kaba şekilde savaşmaktır.

Afganistan'ın başarısının en büyük temelinin bu olduğu kanaatindeyim. Düşmanlarıyla sadece savaştılar. Oysa uluslararası ilişkilerin oyunlarına dalmış, kurumlarına dahil olmuş devletler, oynadıkça, acziyet içinde derin yanılgılara düşmeye devam ediyorlar. Bu ülkelerin halklarının zihinleri de hortuma yakalanmış çöp taneleri gibi etrafa savruluyorlar.

Katar; yaklaşık üç yüz bin vatandaşlı, iki buçuk milyon nüfuslu bir ülkecik. Ordusu yok ama coğrafyamızdaki en büyük Amerikan üssüne ev sahipliği yapıyor. Coğrafyamızın barış elçisi rolünü karmaşık siyasi ilişkilerle yürütme çabasında. Kardeşleri yanı başlarında açlıktan can verirken, Amerika'ya güvenliği için yüz milyarlarca dolar verdi. Ama Siyonist Rejim istediğinde onu vurdu. Sonra karmaşık siyasi diyaloglar başladı.

ABD Başkanı Trump, “Katar'a yönelik saldırı kararının tamamen Netanyahu'ya ait olduğunu, saldırıyı durdurmak için yeterince zamanlarının olmadığını” söyledi. Saldırıyı saldırıdan on dakika sonra haber vermişler. Komik mi? Ama Katar, bunu komik bulmuşa benzemiyor. Bunu köşe yazısı konusu edinerek komik duruma düştüğümüzün farkındayım. Ama komikliği göstermenin başka yöntimini de bulamadım doğrusu.

Daha komiğini ise kirli siyasetin babası İngiltere yapıyor. İngiltere Başbakanı bu aralar değişik vesilelerle Siyonist Rejimi eleştiriyor! Siyonist Rejime yaptırımlar uygulayacağını, uluslararası hukukun gereğini yapacağını, silah satışını durduracağını, iki devletli çözümü destekleyeceğini…. falan filan gibi şeyler söylüyor işte. Ama sonra Siyonist Rejimin Cumhurbaşkanı’nı ülkesinde ağırlıyor. Daha komiği olmaz demeyin. İngiltere’nin, Katar saldırısı sırasında, Siyonist Rejim uçaklarına yolda yakıt ikmali yapan ülke olduğu söyleniyor. Üstelik bu uçaklar bizzat Katar’dan kalkmış. Ha unutmuşum, Katar’da İngiliz askeri üssü de var!!! Üstelik Katar’ın güvenliği için!!!

Peki sizce Katar’ı vuran Siyonist Rejim uçaklarına yakıt taşıyan İngiliz uçaklarının yakıtı ve Siyonist Rejimin uçaklarının hizmetine sundukları yakıt kimden alınmıştır?! Yani yorumlamaya değiyor mu şimdi?

İngiliz uçakları Katar’daki üstten kalkıp, Katar’ı vuracak Siyonist Rejim uçaklarına Katar’ı vursun diye Katar’ın petrolünü taşıyacak kadar önceden haberdar oluyor ama Amerika'nın bundan haberi bile olmuyor!!! Tam bu arada Amerika'nın Katar’a verdiği ve İran füzelerine karşı mükemmel işleyen hava savunma sistemleri tesadüf bu ya, çalışmıyor! HAMAS yetkililerinin, Trump'ın yeni önerilerini görüşme için oraya götürüldüğü detayı da kenarda dursun!!!

Sonra biz Amerika'nın Netanyahu'dan memnun olmadığını, İngiltere'nin artık Siyonist Rejime desteğini çektiğini konuşacağız! Avrupa ve Amerika'nın farkları üzerinde derin tartışmalara gireceğiz! Uluslararası hukuk veya ticaretin kanunlarına göre yorumlar yapacağız!

“Karmaşa” aslında “kandırmanın” en güçlü yöntemidir. İnsanlarımız karmaşık komplo teorileri içinde zulmün en büyüğünü bile bir mantığa büründürmeye çalışırken, hiç kimseye güvenmez, hiçbir direnişe destek vermez hale dönüştürülüyor. Böylece karman çorman olmuş “mantık”, bu kirlilik içinde herkesi kirlenmiş kabul ederek, “direnişini” kenarda oturtur hale getiriyor.

Bu mutlak kötülüğe karşı gözü karartmak, tüm oyunların içinden çıkmak ve sadece direnmek daha az zarar vermez mi? Görüyoruz ki güvenlik korkularımız güvenliği kaybetmemizin müsebbibidir. Üstüne onur da gitti. Oysa güç, her şeyi belirlemez. Zaten yatağında veya meydanda herkes sonuçta bir şekilde ölüyor. Rabbim bize, huzuruna yüzü ak, alnı pak şekilde çıkmayı nasip etsin inşallah.