Fransızlara sorsanız konunun bireysel ya da inanç özgürlükleri ile bir ilişkisinin olmadığını iddia ederler. Peçe ya da burkanın bir güvenlik zafiyetine sebebiyet verebileceği endişesiyle yasak kararının alındığına bizleri de ikna etmeye çabalıyorlar.
Peçe takarak ya da burka giyerek işlenmiş bir eylem olup olmadığını sorsanız size yine de aynı cevabı verirler: Terör korkusundan dolayı yasak kararı aldık.
Batı kültürü karşısında kompleks yaşayan kimi Müslümanların da zalimin mantığını sorgulamak yerine 'Yüzü örtmek ihtilaflı bir konudur, o yüzden diretmek gereksizdir' şeklindeki açıklamaları Fransızın elini güçlendiriyor.
Böylece bir yasağı daha oldu bittiye getirmek ve kabul ettirmek istiyorlar.
Bizde bazıları ise şaşırıyor, şaşkınlığını dile getiriyor. Özgürlükten taraf olması gereken Fransa`nın nasıl olur da yasakçı olduğu anlaşılması zor bir soru olarak orta yerde kalıyor onlar için.
Aslında Fransa`nın ya da Avrupa`nın genelinin mantığında bir değişiklik yok. Biz şaşı baktığımız için belki de görememişiz.
Mesela peçe yasağı Fransa`dan önce ispanya`da ve Belçika`da gündeme gelmiş. Gerekçe Fransa ile aynı: Güvenlik.
Şimdi siz kalkıp son on yılda güvenlikleri tehlikeye girdiği için bu önlemleri alıyorlar, yani bir ölçüde haklıdırlar diyebilirsiniz. Daha önceden böyle sorunlar yoktu ve oralarda bireysel ve inanç özgürlüğünü kullanma konusunda bir sıkıntı yaşanmıyordu da diyebilirsiniz.
Bana sorarsanız çıkış noktanız yanlış.
Esas sorun şu: Onlar eskiden bizimle çok fazla karşılaşmıyorlardı. Özgürlüklerle ilgili düzenlemeleri kendileri için yapmışlardı. O konularda hassastılar.
Ne zamanki biz oralarda kimliğimiz ve inancımızla var olduğumuzu söyledik, bizi inancımızla kabul etmesini istedik işte o zaman problem başladı.
Eski hesap asimilasyon üzerineydi ve büyük oranda başarılı oluyorlardı. Asimile olmayı kabul etmeyenler de bir süre sonra geri dönüyordu.
Ama kalıcı olarak orada duranlar vardı artık. Milyonlarca Cezayirli vardı mesela Fransa`da. Hollanda`da Faslılar ve diğerleri…
Bunların bir kısmı zihniyet ve ahlak olarak Avrupalılaştığı için tehlike değil kazanç olarak görülüyorlardı. Bir kısmı şehirlerden uzak yerlerde kötü alışkanlıklarla tükeniyordu. Bunlar tehlike değildi.
Ama sonra bazıları da inançtan, Müslümanca yaşamaktan söz etti.
Batı kültürü bunu kaldıramazdı; ama ortada özgürlüğü getiren yasalar vardı, yapacak bir şey yoktu.
Bir süreliğine buna tahammül edilebildi, kısa bir süre.
Sonra yasalar değiştirildi, yasaklar getirilmeye başlandı.
Böylece biz onların gerçek yüzünü daha yeni görmeye başladık. Daha yeni tanıdık onları.
Kimimiz 'Nasıl bu kadar değiştiler?' diye şaşırdı; ama aslında değişen bir şey yoktu.
Hani eskilerin şeytan ile ilgi söyledikleri şöyle bir şey vardır. ' Şeytanın şeytanlığı imtihanıyla ortaya çıkmıştır.' Öyle çok abid biri olduğu söylenir İblis`in.
Ne zamanki Allah ondan secde etmesini ister işte o zaman kibri açığa çıkar ve onu Allah`a isyana götürür.
İşte bunların da durumu biraz böyle. Müslümanlar onların imtihanı oldu ve böylece gerçek yüzleri açığa çıktı.