Mehmet Eşin

Gazze’de ateşkes ve Siyonistlerin tıyneti

14.01.2025 01:00:10 / Mehmet Eşin

ABD’de başkanlık seçimini kazanan Donald Trump, 20 Ocak’ta yemin ederek göreve başlayacak. Bu süre zarfında eski başkan gidici olduğu için suya sabuna dokunmuyor. Yeni başkan da yetkisi olmadığı için istese bile bir şey yapamıyor.

Halefi seçilmiş ve kendisi gidici olan politikacı için ABD’de ‘topal ördek’ deyimi kullanılmaktadır.

Trump, başkanlığa başlamasa da ülke içinde ve dışında, küresel bazda yapacaklarını en üst perdeden söylüyor.

HAMAS’ı tehdit ederek “Rehineler, göreve başlayacağım 20 Ocak’tan önce bırakılmazsa Ortadoğu’ya ve suçu işleyenlere cehennemi yaşatacağım” tweetini attı.

Elbette Trump’ın tehdit ve methiyelerini çok dikkate almamak lazım. Ama sonuçta ABD’nin fiili başkanı olacak ve sözü de para edecek…

Gazze’de ateşkesin olması için müzakereler ara ara kesilse de hiç durmadı. Farklı aracılar üzerinden müzakereler devam etti.

Bu müzakereler de bizzat ABD Dışişleri bakanlığı ve CIA’nın yönlendirmesiyle devam etti.

Daha önce teklif edilen ve Biden teklifi olarak da anılan şartları HAMAS kabul ettiğini ifade etmiş ama Netanyahu’nun tavrı yüzünden pratiğe geçmemişti.

Şehit İsmail Heniyye ve Yahya Sinvar’ın şehit edilmesiyle kesilen müzakereler tekrar başladı.

Katar ve Mısır üzerinden yapılan müzakerelerde bir sonuca varıldı ve HAMAS, antlaşma taslağını kabul ettiklerini ve Netanyahu’nun onayını beklediklerini açıkladı.

Aradan geçen yaklaşık bir haftaya rağmen Siyonist yönetimden ne olumlu ne de olumsuz bir cevap ve açıklama gelmedi.

Basına sızan haberlere göre Netanyahu, esirleri kurtarmak için HAMAS ile bir ateşkes yapacak ama esirleri kurtardıktan sonra saldırılara devam edecek…

Netanyahu’nun bu tavrına şaşırmamak lazım.

Tarih boyunca Yahudilerin karakter ve fıtratı incelendiğinde her dönemin kendine göre Netanyahu’larının varlığı göze çarpacaktır. Verdikleri söz, eman ve ahde sadık kalmadıkları görülecektir.

Allah Teâlâ kendilerine apaçık yardımları, ilim ve vahiy göndererek ‘âlemlere üstün kılma’sına rağmen ahit ve sözlerinde sadık kalmadılar. Hep nankör ve şımarıkça davranmışlardır.

İsrailoğlullarının tarihi ahde sadık kalmama, Allah ile kendi resulleri ile cedelleşme ve münazara tarihidir, dersek yanılmış olmayız.

Bu tıynetlerini Müslümanlara karşı da uygulamışlardır. İçinde yaşadıkları toplum tarafından bu tıynetleri yüzünden kovulmuş, sürgüne gönderilmişlerdir.

Geçmişte HAMAS ile yapılan hiçbir antlaşmaya sadık kalmamışlardır. Antlaşmaların gereğini yerine getirmemişlerdir.

Türkiye ile Mavi Marmara sonrası yapılan antlaşmanın hiçbir gereğini yerine getirmemişlerdir. Bunun en son örneği, Lübnan İslami Direnişi ile vardıkları ateşkes antlaşmasıdır.

Karşılıklı ateşkes antlaşması olmasına rağmen canı istediği zaman Lübnan topraklarına ve direnişe yönelik bombardıman ve saldırılarını sürdürmektedir.

Bütün bunlara rağmen Müslümanlar, verdikleri söze sadık kaldılar ve kalacaklardır. Söz ve ahdine sadık kalmak, Allah’ın bir emri ve Resullullah’ın sünnetidir.

Ama karşı taraf ister Yahudi, ister Hristiyan isterse farklı bir din ve ırktan olsun, ahitlerini bozdukları an Müslümanların da bu antlaşmaya uyma zorunluluğu ortadan kalkacaktır.

Peygamber Aleyhisselam Mekke Müşrikleriyle yaptığı Hudeybiye Barış Antlaşması’na harfiyyen uymuştur. Müşriklerin işkencesinden kaçarak gelen Müslümanları müşriklere teslim etmiştir. Ne zaman ki müşrikler ahdi bozdular, Peygamber (SAV) de bozdu ve bu Müslümanların Mekke fethiyle sonuçlandı.

Gazze’de ateşkesin olması Müslümanlar açısından faydalı olacaktır. Bir antlaşmaya varılmaması veya varılacak antlaşmanın bozulması durumunda da inşallah Müslümanların zaferiyle sonuçlanacaktır…

 

 

 

 

 

 

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar